Avcı Türkler | Avcı ve Atıcı Platformu. Portal
Portal
23-02-2022, 08:52 AM
Yorumlar : 0 • Okunma : 1031
[Resim: 186.jpg]

Egzersiz İhtiyacı

Enerji Seviyesi
Taranma İhtiyacı
Eğitilebilirlik
Oyunculuk
Sıcakkanlılık
Korunma
Köpeklerle Dostluk
Hayvanlarla Dostluk
Çocuklarla Dostluk
Yabancılarla Dostluk
Sıcağa Dayanıklılık
Soğuğa Dayanıklılık
Bekçilik

İngiliz Setter
Oldukça aktif bir profil çizen İngiliz Setter, av köpeği sınıfında yer alan bir cins olmakla beraber oldukça sevecen, nazik ve uyumludur. Yüksek derecede egzersize ihtiyaç duyan bu ırktaki dostlarımız uzun, ipeksi ve biraz da dalgalı olan tüyleri ile oldukça etkileyicidir. Büyük gözleri, siyah burunları ve orta derece uzunlukta aşağı doğru sarkan kulaklarıyla sevimlilikleri ile dikkat çekerler. Özellikle çocuklarla çok iyi anlaşan İngiliz Setter sakin ve samimi davranışlara sahiptir. Oldukça hassastırlar; sevgi göstermeyi de bunun karşılığını almayı da severler. Aile bireylerine karşı korumacı davranışları ile de tanınırlar. Sosyalleşmek onlar için önemlidir, aileleri yanında olduktan sonra yabancı kişilere de diğer hayvanlara karşı da nazik ve sevecen davranabilirler. Onları mutlu etmenin en kolay yolu onlarla birlikte uzun yürüyüşler ve koşular yapıp onunla bir zaman geçirmektir. Yalnızlığı pek sevmeseler de kısa süreli alıştırmalar sonucunda evde iki ayaklı dostlarını sakince bekleyebilirler.

İngiliz Setter Kaç Kilo Olmalı?
Irk özellikleri gereği yüksek enerjiye sahip olan ve atletik yapıları ile tanınan bu cinsin ağırlığı cinsiyete ve yaşa göre değişebilir. Dişilerin ağırlığı 20 – 25; erkeklerin ağırlığı ise 30 – 36 kg arasında değişiklik gösterebilir. Orta büyüklükteki ırklar arasında yer alan İngiliz Setter cinsi dostlarımızın boyları da cinsiyet endeksli bir çizgide ilerler ve omuz yüksekliği 58 ila 68 cm arasındadır.

İngiliz Setter Köpek Hangi Ülkeye Ait?
Az ya da yoğun benekleri ve farklı boyutlarda lekeleri ile oldukça zarif bir görünüme sahip olan İngiliz Setter ırkının geçmişi 14. yüzyıla kadar dayanır. Pointer'lar ile Spaniel'lerin melezleştirilmesi sonucu ortaya çıkan bu cinsin anavatanı düşünüldüğünün aksine İngiltere değil Fransa’dır. Ortaya çıktıktan sonra İngiltere’ye getirilmiş ve ırk özellikleri farklı melezlenmeler yoluyla çeşitlendirilmiştir. Kuş avlayanlar tarafından birkaç yüzyıl boyunca beslenen ve en eski silah arkadaşlarından biri olan bu tüylü dostlarımız AKC tarafından saf ırklardan biri olarak tanınmıştır. Sahipleriyle yakaladıkları uyum ve av becerileri onların günümüzde de çok sevilmesini sağlamıştır.

İngiliz Setter Kaç Tane Yavru Doğurur?
İngiliz Setter dişileri iyi beslendiklerinde ve herhangi bir sağlık sorunu yaşamadıklarında 7-12 ay olduklarında ergenlik dönemine girerler. Gebelikleri 58 – 65 gün arasında sürer ve yavru sayıları 3 ila 14 arasında değişiklik gösterebileceği için hazırlıklı olmakta fayda vardır. Yüksek sayıda yavru dünyaya geldiği takdirde anne tek başına yavruları ile ilgilenemeyeceği için destek görmesi miniklerin hayatları açısından önem kazanacaktır.

İngiliz Setter Çok Tüy Döker mi?
Bu cins av köpeklerinin gösterişli tüyleri bulunur. Yumuşacık, zaman zaman dalgalı ve orta uzunluktaki tüyleri aşırı dökülmez, bu açıdan orta dereceli bir tüy dökülme sorunu oldukları söylenebilir. Onun mükemmel şekilde zarifliğini koruması için tüylerinin düzenli olarak taranması ve özellikle tüy dökme mevsiminde tarama sıklıklarının arttırılması gerekir. Parmaklarının arasındaki tüylerin kısa tutulması ise öneriler arasında yer alır.

İngiliz Setter Kaç Saat Uyur?
Enerji seviyesi yüksek olan bu ırkın uyku saatleri gün içerisinde ne kadar aktif kaldıklarına göre değişebilir. Unutulmaması gereken onların mümkünse serbest koşu yapabilecekleri ortamın yaratılmasıdır. İyi bir egzersiz yapıldığı takdirde bu ırkın yetişkin mensupları günde ortalama 12 saatlerini uykuda geçirecektir.

İngiliz Setter Köpek Irkının Eğitimi Nasıl Olur?
Doğaları gereği uysal, sıcakkanlı ve samimi olan İngiliz Setter cinsi köpeklerin çok zeki ama aynı zamanda özgürlüklerine düşkün olduğu bilinmektedir. Eğitimleri sürecinde onlara sabırla ve anlayışla yaklaşmak önemlidir, tabii mümkün olduğunca da nazik olunmalıdır. Eğitimin başarısı adına ödüllendirmeye sık sık başvurulmalıdır. Sert ve zorlayıcı eğitimler onlar için çok doğru bir yaklaşım olmayacak ve hatta psikolojilerine de zarar verebilecektir.

İngiliz Setter Nasıl Beslenmeli?
Genel anlamda oldukça sağlıklı olsalar da genetikleri nedeniyle İngiliz Setter ırkının belli başlı hastalıklara yakalanma riski yüksektir. Alerjiler, doğumsal sağırlık, yüksek tiroit ve eklem problemleri ırkın ortak hastalıkları olarak kabul edilir. Bu cins bir dostunuz varsa beslenme süreçlerinde genetik yatkınlıkları hakkında bilgi sahibi olmanız mama seçimi sırasında işinizi kolaylaştıracaktır. Orta büyüklükte, enerji ihtiyacı yüksek ve alerjilere meyilli olan dostlarınız için sitemizde yer alan mamaları inceleyebilir, içeriklerini öğrenebilir ve onun için en doğru tercihi yaparken kampanyalarımızdan da yararlanabilirsiniz. Petlebi topluluk sayfasında kullanıcı yorumlarını inceleyerek mama tercihinizin doğruluğunu arttırabilirsiniz.
04-02-2022, 09:37 AM
Yorumlar : 0 • Okunma : 1305
[Resim: weimaraner-cinsi-kopek.jpg]

Weimaraner Cinsi Köpeklerin Kökeni

Pek çok insan, Weimaraner cinsi köpeklerin kökeni hakkında tahminlerde bulunmuştur; ancak bu köpeklerle ilgili kesin olarak bildiğimiz tek şey, Alman av köpeklerinin soyundan geldikleridir. Bu köpeklerin soyu, av köpekleri olarak çok değerli bir cins oldukları için diğer köpek cinsleri yaratılmadan önce bile safkan olarak kalmayı başarmıştır. Aslına bakılırsa bu cins 1900 yılına kadar diğer köpek cinsleriyle çiftleştirilmemiş ve safkan bir ırk olarak kalmıştır.

Weimaraner cinsi köpekler o kadar iyi av köpekleriydi ki, soylulukları sebebiyle özel olarak yetiştirilirlerdi. Bu köpekler büyük hayvan avlarında uzmanlaşmışlardır ve aslında bu yüzden diğer köpeklerden daha büyük ve daha korkusuzdurlar.

Bu hayvanlara zaman içerisinde küçük avları da avlamanın da öğretildiğini unutmayın. Puanter (avı işaret eden köpek) olduğu zaman da tam olarak bu zamanlardı. Şu an Dünya Köpek Federasyonu (FCI), bu köpek cinsini Grup 7 içerisinde sınıflandırmıştır.

Günümüzde, Weimaraner cinsi köpekler aşırı derecede enerjik ve zeki köpeklerdir. Hem kurtarma köpekleri olarak hizmet ediyorlar, hem de avlanma ve spor müsabakalarına katılıyorlar. Bunun yanı sıra, pek çok evde de insanlar tarafından harika birer evcil hayvan olarak beslenmektedirler.

Özellikleri

Weimaraner cinsi, orta boyutları olan büyük bir köpek cinsidir. Erkek köpekler 60 cm ila 70 cm aralığında, dişi köpekler ise 55 cm ila 65 cm arasında bir uzunluğa sahip olurlar. Ağırlıklarına gelince, hem dişi hem de erkek köpekler 25 kilo ila 40 kilo arasında bir ağırlığa sahip olurlar.

Weimaraner cinsi köpekler zayıf ancak güçlü ve kaslı vücutları sebebiyle çevik bir görünüme sahip olan ince köpeklerdir. Vücutları ise, boylarına nazaran enine doğru biraz daha uzundur. Bu köpeklerin burnu da kafa yapılarına kıyasla daha uzundur ve kafaları o kadar da kavisli değildir. Weimaraner cinsi köpeklerin güçlü ve atletik bir görünüm kazanmasına yardımcı olan göğüs kısmı uzun; ancak geniş değildir.

Diğer bir yandan, bu cins köpeklerin enteresan bir biçimde geniş ve kafasının yanlarına doğru düşen uzun kulakları vardır. Puanter köpeklerde bu tip kulaklar tipik olarak görülür.

Ayrıca, bu köpek cinsinin en iyi bilinen türü, kısa ve grimsi renkte tüyleri olan köpeklerdir. Uzak bir mesafeden bakıldığı zaman, her ne kadar sert ve sıkı tüyleri olsa da yumuşak görünen tüyleri ve güzellikleri ile öne çıkarlar.

Aynı zamanda uzun tüylü olan başka bir türleri daha vardır. Bu türün tüyleri daha yumuşaktır ve daha uzun olan tüyleri kulaklarında, kuyruğunda ve vücudunun alt kısmındaki bölgede (boyun, göğüs ve karnın arasındaki bölge) bulunur. Öte yandan, bu köpeğin gri, griye çalan kahverengi ya da maviye çalan gri renginde tüyleri olabilir.

Davranış

Weimaraner cinsi köpekler pek çok farklı türdeki işe çok iyi bir şekilde adapte olmayı başarabilen çok yönlü bir köpektir. Eğer tutarlıysanız ve bir köpeği nasıl doğru bir şekilde eğitmeniz gerektiğini biliyorsanız, bu köpekler eğitime oldukça açık köpeklerdir.

Aynı şekilde, bu köpek cinsi ile ilgili bilmeniz gereken olumlu bir diğer açı ise bu köpeklerin ailesine karşı sosyal ve sevgi dolu; ancak yabancı insanlara karşı şüpheci ya da utangaç olabileceğidir. Bu nedenle, bu köpekler henüz birer yavru köpek iken onları sosyalleştirmek özellikle önemlidir. Her ne kadar evleri gözlerken saldırgan davranmasalar da, insanlar bu cins köpeklerin çok iyi birer bekçi köpeği olduğunu da söylemektedirler.

Weimaraner aynı zamanda harika zekasıyla da tanınmış bir hayvandır. Buna ek olarak, çok da enerjik hayvanlardır. Bu nedenle de hem fiziksel hem de zihinsel egzersizlere ihtiyaç duyarlar. Bundan dolayı bu köpek cinsi; kurtarma birimleri tarafından, acil durumlarda ya da köpekler için yapılan çeviklik yarışmaları gibi bir takım köpek sporlarında kullanılırlar.
04-02-2022, 09:29 AM
Yorumlar : 0 • Okunma : 864
[Resim: GSPFinals-62.jpg]
Kısa tüylü Alman puanteri, Almanya kökenli av köpeği.

19. yüzyıl'ın sonlarında Alman avcılarının yetiştirdikleri Alman Kısa Tüylü Puanter, kokusundan yerini belirlediği avını, hem karada, hem suda izleyip, yakalayabilir.Bu ırkın eğitimi oldukça kolaydır ve otoriter bir köpek cinsi değildir.Çocuklarla çok iyi anlaşırlar.Bunun yanı sıra koruyucu bir ırkdır fakat bu cinsden koruma beklenmemelidir.Amerika ve Kanada'da 200 çiftlik bazında yapılan bir araştırma sonucu köpek ırkları çalışma ve itaat zekası yönünden sıralamıştır.Bu sıralamada Alman Kısa Tüylü Puanteri 117 ırkın arasında 16. ırk seçilmiştir.

Fiziksel Özellikleri

Kısa tüylü Alman puanterin yüksekliği erkeklerde ortalama 59–64 cm dişilerde ise ortalama 53–58 cm arasındadır, ağırlıkları ise erkeklerde ortalama 25–32 kg dişilerde ise ortalama 20–27 kg arasında değişmektedir.[1] Açık ya da koyu kahverengi olan pürüzsüz postunda, grimsi beyaz ya da koyu kahverengiden, karaciğer rengine kadar benekler bulunabilir.Alman Kısa Tüylü Puanter çok amaçlı fermalı bir ırktır.Aynı zamanda en zeki fermalı ırklar arasındadır.Alman Kısa Tüylü Puanter iyi huylu olmasına rağmen bir ev köpeği değildir.Bu ırk İtalyan ve İigiliz Puanterlerinden üretilmiştir.

Karakter Özellikleri

Sahibine düşkün olduğundan, sahibiyle düzenli vakit geçirmeyi çok sever. Sosyalliğe açık olan ve düzenli egzersize ihtiyaç duyan bu ırk, yanında her daim bir arkadaş görmek isteyecektir.
04-02-2022, 09:25 AM
Yorumlar : 0 • Okunma : 1825
[Resim: 5f58d54f5542871fac07dd85.jpg]

Akbaş Çoban Köpeği Özellikleri ve Bakımı

“Türk Çoban Köpeği” olarak da bilinen Akbaş çoban köpeklerinin anavatanı Türkiye’dir. Kökleri 3 bin yıl öncesine dayanan, çok eski zamanlardan beri Anadolu’da görülen bu köpeklerden halen sürüleri koruması ve onlara bekçilik etmesi için yararlanılır. Sürüyü her saldırıya karşı koruyan bu cesur köpekler, genellikle çiftliklerde beslense de geniş bahçeli evlerde de beslenebilirler. Diğer köpeklere kıyasla çok iri canlılar oldukları için Akbaş çoban köpekleri geniş alanlara ihtiyaç duyarlar. Güvenlik ve koruma için kullanılmalarının sebebi sadece iri ebatları değildir. Akbaşlar, aynı zamanda son derece dikkatli ve etraflarına duyarlıdırlar. Dünyada çok nadir bulunan bir ırk oldukları için çok değerli ve farklı özellikleri nedeniyle çok özel hayvanlardır.

Akbaş Çoban Köpeği Genel Özellikleri
  • Türkiye’ye özgü bir köpek ırkıdır.
  • Yeryüzündeki en eski köpek cinslerinden biridir.
  • Tüyleri beyaz ya da krem renginin tonlarındadır.
  • Fiziksel olarak kangal köpeklerine benzerler ama onlardan çok daha büyüktürler.
  • İki senede bir tüylerini dökerler.
  • Çok güçlü bir çeneye sahiptirler.
  • Sürüleri koruyan iri bir çoban köpeği cinsidir.
  • Olağanüstü güçlü oldukları için ayı ve kurt gibi tehlikeli ve vahşi hayvanlarla baş edebilirler.
  • Çevresine duyarlı ve çok dikkatlidirler.
  • Sahipleriyle yakın ve sürekli bir iletişimde olmak isterler.
  • Koruma içgüdüsüyle diğer insan ve canlılara karşı agresif olabilirler ama sahiplerine çok bağlıdırlar.
  • Savunmasız canlılara zarar vermeyecek kadar duygusal köpeklerdir.
  • Ev içinde beslenmeye uygun değillerdir, geniş alanlara ihtiyaç duyarlar.
  • Boyları neredeyse 85 santimetreye kadar ulaşır. Dişileri birkaç santim daha kısadır.
  • Ağırlıkları erkek Akbaşlarda 40 ile 60 kilo arasında iken dişilerde bu sayı biraz daha azdır.
  • Hastalıklara karşı çok dayanıklı köpeklerdir. Bilinen hiçbir genetik hastalıkları bulunmamaktadır.
  • Ortalama ömürleri 10 ile 15 yıl arasındadır.

 [Resim: yavru-akbas-coban-kopegi.jpg]
Akbaş Çoban Köpeği Bakımı
Akbaş Çoban köpeklerinin ilk etapta en belirgin özelliği bedensel olarak çok iri hayvanlar olmalarıdır. Bu güzel hayvanlar, 85 santimetreye ulaşan boyları ve 60 kiloluk ağırlıklarıyla gerçekten epey büyük ebatlara sahiptirler. Akbaş Çoban köpekleri, çoban köpeklerinin diğer cinsleri gibi geniş arazilerde koşma ihtiyacı duyarlar. Sadece ülkemizde değil, dünyanın birçok yerinde beslenen Akbaşlar, bu özellikleri nedeniyle evde bakılmaya müsait canlılar değildir. Kırsal yaşamda sürülere bekçilik etmek için yetiştirilen bu köpekler, genellikle çiftlik benzeri büyük arazilere sahip yerlerde rahatlıkla beslenirler. Ama günümüzde Akbaş Çoban köpeklerinin meraklıları da mevcuttur ve bu hayvan severler, Akbaşlar için geniş bahçeler sağlayıp onları özgürlüklerini kısıtlamadan besleyebiliyorlar.
Akbaş Çoban köpeklerinin ilk ve en önemli ihtiyacı olan geniş arazi kısmını hallettiyseniz bu köpekleri beslemek çok da zor bir iş değildir. Çünkü, Akbaşların bilinen genetik hiçbir hastalıkları bulunmaz ve çok dayanıklı hayvanlardır. Kalın derisi ve sık tüyleri ile çetin hava koşullarında yaşayabilen bu özel köpeklerin tüylerini taramanız onların sağlığı için yerinde olur. Aynı zamanda sahiplerine çok bağlı olan bu köpek türünü fırçalamak onunla olan iletişiminizi artırır ve onun ilgi ihtiyacına da cevap verir. Akbaşlar sıcak mevsimlerde yıkanmaktan hoşlanırlar. Onu yıkamanız onları rahatlatır ve ona olan sevginizi iyice anlamasını sağlar.
Görüntülerindeki heybet ve yırtıcı hayvanlarla mücadele halinde olması sizi korkutmasın. Akbaşlar aslında çok duygusal köpeklerdir. Sizden bolca ilgi, sevgi ve takdir beklerler. Sizinle iyi iletişim kurabilmesi için yavruyken alınması önerilen Akbaş Çoban köpeği kendinden daha küçük ve savunmasız canlılara karşı çok merhametli ve korumacı davranan nadir köpeklerden biridir.
Akbaş Çoban köpeği kaliteli mama ve temiz su verilerek, temiz bir yaşam alanında bakılırsa uzun yıllar sizinle olacaktır. Bu ihtişamlı ve duygusal köpeklerin aşılarını düzenli olarak yaptırmayı ve onunla bol bol vakit geçirmeyi de unutmayın.
04-02-2022, 09:23 AM
Yorumlar : 0 • Okunma : 826
[Resim: 19603.jpg]
Tarsus Çatalburun Irkının Tarihi

Tarsus Çatalburun, çatal burunlu olarak bilinen üç köpek ırkından biridir. Diğerleri, Double Nosed Andean Tiger Hound ve Pachon Navarro ırklarıdır. Bazı Kısa Tüylü Alman Puanteri ve Portuguese Pointer ırkı köpeklerde de çatal burun görülebiliyor ancak bunun Navarro Pointer ırkından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Tarsus Çatalburun, yalnızca ülkemizde Tarsus'a özgü bir av köpeği ırkıdır. Türkiye dışında neredeyse tamamen bilinmemektedir ve yurt dışından birinin bu köpeğe sahip olmasının çok zor olduğu söylenmektedir. Birçok tarihçi, Tarsus bölgesinin çatal burunlu veya küçük burunlu köpeklerin orjinal mutasyonlarının meydana geldiği yer olduğunu düşünmektedir.

Yaygın bir inanışa göre, 15. ve 16. yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu döneminde, İspanyollar ve Portekizliler Tarsus Çatalburun ırkı köpeklerden bazılarını almıştır. Aldıkları köpeklerin Double Nosed Andean Tiger Hound ve Pachon Navarro ırklarının temelini oluşturduğu düşünülmektedir.

Oldukça nadir bir ırk olan Tarsus Çatalburun, sayıca az olan popülasyonu yüzünden iç içe geçmiştir ancak şaşırtıcı derece çok az kalıtsal sağlık sorunu bulunmaktadır. Günümüzde herhangi bir majör kulüp tarafından tanınmıyor veya oluşturulmuş herhangi bir ırk standardı yok.

Tarsus Çatalburun Irkının Boyu ve Kilosu

Tarsus Çatalburun ırkı köpeklerin boyları omuza kadar 43 - 61 cm, ağırlıkları 13 - 25 kg'dır.

Tarsus Çatalburun Irkının Karakter Özellikleri

Tarsus Çatalburun, iyi huylu ve ailesine sadık bir köpektir. Güçlü bir av içgüdüsüne sahip mükemmel bir av köpeğidir. Arama-kurtarma, narkotik ve polis köpeği olarak iyi bir adaydır. İyi bir şekilde eğitildiği takdirde çocuklara karşı sabırlıdır. Bölgesi konusunda koruyucudur, bu nedenle bölgesine gelen davetsiz misafirlere karşı saldırgan olabilir. Bölgesi konusunda koruyucu oluşu onu iyi bir bekçi köpeği haline getirir. Her zaman ailesiyle birlikte evin içinde yaşaması gerekir ve genellikle evin içinde oldukça sessizdir. Yüksek enerji düzeyi nedeniyle apartman hayatı için uygun değildir. İyi bir şekilde eğitildiği takdirde itaatkar bir köpek olabilir.

Mizacı, kalıtım, eğitim ve sosyalleşme gibi bir dizi faktörden etkilenir. İyi huylu yavrular genellikle meraklı, eğlenceli, insanlara yaklaşmaya ve onlar tarafından tutulmaya isteklidir. Yavru seçimi yapılırken, ne kardeşlerine üstünlük kurmaya çalışan ne de köşede saklanan bir yavru seçin; en iyi seçim bu ikisinin ortasıdır. Her zaman ebeveynlerinden biriyle tanışın (genellikle anne en müsait olandır). Kendinizi rahat hissedebileceğiniz ve huy olarak size en uygun olanı seçin. Ebeveynlerinden ve akrabalarından biriyle tanışmak, köpeğin büyüdüğü zaman nasıl olacağını değerlendirmek için faydalıdır.

Her ırkta olduğu gibi Tarsus Çatalburun ırkının da küçük yaşlardan itibaren sosyalleşmeye ihtiyacı vardır. Pek çok farklı insanı, görüntüyü ve sesleri deneyimlemesi gerekir. Sosyalleşme, yavru köpeğinizin iyi huylu bir köpek olarak büyümesine yardımcı olur. Diğer köpeklerle tanıştırmak ve birbirleriyle kontrollü şekilde etkileşime girmesini sağlamak da çok faydalı olacaktır. Sosyal becerilerinin gelişmesi için köpek parklarını ziyaret etmek, köpek arkadaşlarıyla birlikte oyun oynamasını sağlamak veya birlikte keyifli yürüyüşler yapmak faydalı olacaktır.

Tarsus Çatalburun Irkının Sağlığı

Tarsus Çatalburun ırkı köpekler genellikle sağlıklıdır ancak tüm ırklarda olduğu gibi bazı sağlık sorunlarına eğilimlidirler. Köpeklerin hepsi bu hastalıkların herhangi birine veya hepsine yakalanmaz ancak bu ırkı düşünüyorsanız, aşağıdaki hastalıkların farkında olmanız önemlidir.

Kalça Displazisi: Kalça çıkığı olarak da bilinen bu rahatsızlık, uyluk kemiğinin kalça eklemine tam oturamamasından kaynaklanan kalıtsal bir durumdur. Kalça displazisi olan bir köpekte herhangi bir rahatsızlık belirtisi görmeyebilirsiniz. Köpek yaşlandıkça artrit gelişebilir. Görüntülenebilmesi için X-ışını taramasından yararlanılır. Kalça displazisi olan köpekler çiftleştirilmemelidir. Bir köpek yavrusu satın alıyorsanız, köpeğin anne ve babasının kalça displazisi için test edildiğini ve problemsiz olduğunun kanıtlanmasını (yazılı bir doküman ile) isteyebilirsiniz. Kalça diplazisi kalıtsaldır ancak çevresel koşullardan da tetiklenebilir; yüksek kalorili yiyeceklerle hızlı büyüme ve zıplama, atlama veya düşme sonucunda oluşabilecek yaralanmalar gibi.

Hipotiroidizm: Bu tiroid bezinin bir bozukluğudur. Tiroid hormonlarının anormal derecede düşük üretiminin bir sonucudur. Klinik belirtiler her bir vakanın şiddetine bağlı olarak değişir ancak kuru, kaba ve/veya seyrek kürk, göz akıntısı, soluk mukoza zarı ve zihinsel donukluğu içerebilir. Her gün alınacak tiroid replasman hapıyla rahatsızlık iyi bir şekilde yönetilebilir. Köpeğin bu ilacı hayatı boyunca alması gerekir.

Tarsus Çatalburun Irkının Egzersiz İhtiyacı

Tarsus Çatalburun yüksek enerji seviyesine sahip bir köpektir. Mutlu ve sağlıklı kalması için günlük egzersiz yapması gerekir. Ailesiyle birlikte çeşitli aktivitelere katılmaktan keyif alır. Özellikle aktif aileler için harika bir seçimdir. Tarsus Çatalburun ırkının egzersiz ihtiyacı günlük 60 dakikalık aktivitelerle veya 3 ila 3.5 kilometrelik yürüyüşlerle karşılanabilir.

Tarsus Çatalburun Irkının Beslenme İhtiyacı

Tarsus Çatalburun ırkının beslenme ihtiyacı için önerilen günlük miktar: Günde 2 - 2.5 ölçek yüksek kaliteli kuru mamayı iki öğüne bölerek verebilirsiniz.

NOT: Köpeğinizin ne kadar yediği büyüklüğüne, yaşına, boyutlarına, yapısına, metabolizmasına ve aktivite düzeyine bağlıdır. Köpekler tıpkı insanlar gibi farklı bireylerdir ve hepsinin aynı miktarda gıdaya ihtiyacı yoktur. Son derece aktif bir köpeğin, uyuşuk bir köpeğin yediğinden daha fazlasına ihtiyaç duyacağını söylemeye muhtemelen gerek yoktur. Satın aldığınız mamanın kalitesi de fark yaratır. Mama ne kadar kaliteli olursa köpeğiniz o kadar fazla yemek isteyecektir, tersi durumlardaysa mama kasesinde kalanları göreceksiniz ve onu cezbedebilmek için kasesini sallamaya başlayacaksınız.

Köpeğinizi beslerken mamanın tamamını mama kabında bırakmak yerine, ölçerek ve iki öğüne bölerek vermeniz önerilir. Aşırı kilolu olup olmadığından emin değilseniz, göz testi ve dokunma testi yapabilirsiniz. Öncelikle ona bakın; belini görebiliyor olmalısınız. Ardından ellerinizi sırtına koyun ve baş parmaklarınız bel kemiğinde olacak şekilde, parmaklarınıza aşağı doğru yayılma hareketi uygulayın. Omurgalarını göremez ancak parmaklarınızla çok bastırmadan da hissedebiliyor olmanız gerekir. Eğer hissedemiyorsanız, daha az yemeli ve daha çok egzersiz yapmalıdır.

Tarsus Çatalburun Irkının Görünüşü ve Genel Bakımı

Tarsus Çatalburun ırkının kürkü kısa tüylerden oluşur ve bakımı kolaydır. Yıl boyunca az tüy döker. Kürkünün sağlıklı kalması ve ölü tüylerin toplanması için haftada bir veya iki kez fırçalanması veya taranması gerekir. Banyo yalnızca gerektiğinde yapılmalıdır. Genellikle her kürk bakımı sonrasında vücudunu nemli bir bezle silmek temiz kalması için yeterli olacaktır.

Diğer bakım ihtiyaçlarının arasında ağız hijyeni bulunmaktadır. Dişlerini, tartar birikmesi ve bakteri oluşumuna engel olmak için haftada en az iki veya üç kez fırçalayın. Diş eti hastalığını ve kötü nefesi engellemek istiyorsanız günlük fırçalama daha iyidir. Eğer bunu nasıl yapmanız gerektiğini bilmiyorsanız köpeklerin dişleri nasıl fırçalanır başlıklı içeriğimizi incelemenizi tavsiye ediyoruz.

Eğer köpeğinizin tırnakları doğal olarak yıpranmıyorsa, ayda bir veya iki kez tırnaklarını kesin. Yürürken tırnaklarının yerle temasından kaynaklanan tıkırdama seslerini duyuyorsanız çok uzunlar. Kısa ve düzgün tırnaklar daha sağlıklıdır. Sık sık patilerini kontrol edin ancak köpeklerin patileri konusunda hassas olduklarını ve nazik davranmanız gerektiğini unutmayın. Köpeklerin ayaklarında kan damarları vardır ve çok kısa keserseniz kanamaya neden olabilirsiniz. Bu gibi durumlarda bir dahaki sefere köpeğiniz tırnaklarını kesmenize izin vermeyecektir. Bu yüzden, bu konuda herhangi bir deneyiminiz yoksa veterinerinizden destek almayı düşünebilirsiniz. Bu konuda yeterince hevesliyseniz köpeklerin tırnakları nasıl kesilir başlıklı yazımızı incelemenizi tavsiye ediyoruz.

Kulaklarının her hafta, kızarıklık veya kötü kokuya karşı kontrol edilmesi gerekir. Kızarıklık veya kötü koku enfeksiyona işaret edebilir. Köpeğinizin kulaklarını kontrol ederken, enfeksiyonları önlemeye yardımcı olmak için kulaklarını nazik bir şekilde ve pH dengeli kulak temizleyicisi ile nemlendirilmiş bir pamuk topu yardımıyla temizleyin ancak kulak içerisine herhangi bir şey sokmayın. Sadece dış kulağı temizlemelisiniz. Bunu nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız, görsellerle desteklenmiş köpeklerin kulakları nasıl temizlenir başlıklı içeriğimizi incelemenizi tavsiye ediyoruz.

Tarama sırasında cildinde, kulaklarında, burun, ağız, göz veya ayaklarda kızarıklık, iltihaplanma belirtileri veya yaralanma olup olmadığını kontrol edin. Kulakları iyi kokmalı, gözlerinde kızarıklık olmamalı, burnunda akıntı olmamalıdır. Dikkatli şekilde yapılacak haftalık muayeneniz, olası sağlık sorunlarını erken teşhis etmenize yardımcı olacaktır.
04-02-2022, 09:17 AM
Yorumlar : 0 • Okunma : 822
[Resim: img0.jpg]

GENEL ÖZELLİKLER

Dünyada emsali görülmemiş bir köpek türü olan Kangal Çoban köpekleri, Türkiye'de ve yabancı devletlerde haklı bir üne sahiptir. Kangal Çoban Köpekleri çok cesur, gayet hızlı ve çeviktirler. Kadın ve çocuklara karşı gayet muhlis, kötü niyetli kişilere karşı son derece caydırıcı bir silah olan Kangal köpekleri çok zeki, ön sezileri kuvvetli ve sahibine aşırı bağlıdırlar. Sahibi tarafından azarlandığı zaman suçlu bir çocuk gibi başını öne eğer, sahibinin gözlerine mahsun mahsun bakarak af edilmesini bekler. Hislerini yalnız hal, hareket, mimik ve jestlerle değil çıkardıkları çeşitli tonlardaki havlamalarla belli ederler.
 
Kangal Çoban Köpekleri görevlerine çok sadıktırlar. Şöyle ki; dağda sürüden ayrılan veya geride kalan koyunun başından günlerce aç ve susuz bekledikleri Kangal çiftçileri tarafından anlatılmaktadır.
 
Kangal Çoban Köpeğine sahip çiftçilerin en büyük gurur kaynağı köpeklerinin kurt boğmalarıdır. Kurt boğan köpeğe sahip olmak onlar için bir ayrıcalık ve övünç kaynağıdır.
 
Yüzyılların ihmaline rağmen ne ırk vasıflarından ne de yüksek ruh yapısından en ufak bir taviz vermemiştir. Kan asaletine çok bağlıdır. Doğada serbestken bile başka bir karnivorla çiftleşmesi mümkün değildir. 1975 yılında askeri amaçla eğitime alınmış ve asırlardır bu yönde eğitim gören köpek türlerinden çok daha yetenekli olduğunu kanıtlamıştır.
 
İyi bir köpekte bu özellikler olmalıdır:
  • Zeka: Orta-yüksek düzeyde
  • Güvenirlilik: Sürü hayvanına ve sahiplerine zarar vermemelidir.
  • Dikkatlilik: Görevine karşı ilgi ve dikkati bulunmalıdır.
  • Koruyuculuk: Yabancıya karşı reaksiyoner (havlama - saldırı) olmalıdır.
  • Güç: Olası düşmanı durduracak (kurt - hırsız) güçte olmalıdır.
  • Hız: Olası düşmanı kovalayıp yakalayacak hızda olmalıdır.
  • Cesaret: En önemli özellik olarak cesareti söyleyebiliriz. Çünkü cesareti olmayan bir köpek diğer 6 özelliğe sahip olsa da etkili olamaz.
Tüm bu özelliklerin hepsini en yüksek düzeyde Kangal köpeklerinde bulmamız mümkündür. İşte bu özelliklerinden dolayı Kangal köpekleri dünya köpekleri arasında hak ettiği değeri ve birinciliğini her zaman koruyacaktır.
 
KANGAL ÇOBAN KÖPEĞİ TARİHÇESİ
Kangal çoban köpeği, Anadolu insanının yüzyıllar boyu çobanın yanında onun sürüsünün kötü niyetli kimselerden ve vahşi hayvanlardan korumuş bir köpek ırkıdır. Babiller zamanından beri varlığı bilinmektedir. Bu köpekler savaş köpeği olarak kullanıldığı gibi at ve aslan avında da kendisinden yararlanılmıştır.
 
Kökeninin Sivas İli Kangal İlçesinden geldiği tahmin edilmektedir. Buna rağmen Yozgat, Kayseri, Çorum, Tokat, Erzurum ve Erzincan'da da saf kanlılarına rastlamak mümkündür. Keza ülkemiz köpek ırklarından Karakaya ve Kızılkaya gibi isimlerle anılan ve ancak kanlarında Türk çoban köpeği gibi bir başka yabancı isim taşımayan ırklarımızla melezlerine ülkemizin her yöresinde rastlamak mümkündür. Ancak birinci derecede saf Kangal Çoban Köpeğini Sivas veya özellikle Kangal İlçesinde bulmamız mümkündür.
 
17. Yüzyılda Evliya Çelebi Seyahatnamesinde aslan kadar kuvvetli olarak tarif ettiği bu köpeklerden bahsetmektedir. Osmanlı İmparatorluğu kurucularının bu köpeği beraberlerinde Anadolu'ya getirdikleri ve Osmanlının Avrupa'ya yayılmasıyla çoğu Avrupa Çoban Köpeğinin de bu ırktan türediği sanılmaktadır.
Osmanlı İmparatorluğu dönemi arşivlerinde, Kangal köpeklerinden bahsedilmekte pedigrili yetiştiriciliği yapıldığı bahsedilmektedir.
 
Kangal Çoban Köpeklerinin bu kadar eskilere dayanan tarihi geçmişten günümüze kadar ırk özelliğini bozmadan gelebilmesini, geçimini koyunculuktan sağlayan çiftçilerin en güvenilir dostu olmasına ve Dünya köpek ırkları arasında kurtlara karşı koyabilen tek köpek ırkı olmasına bağlanmaktadır. Kangal köpekleri en zor iklim ve çalışma şartlarında verilen görevi cani pahasına yerine getirirler. Bakım ve beslenme şartları diğer köpek ırklarına göre daha basit ve ekonomik olması neslinin devamını sağlamıştır.
 
IRK ÖZELLİKLERİ
  • Burun Ağız Yapısı: Ağız burun yapısı kısa küt çene kuvvetlidir. Dişler sivri ve sağlam, dudakları sarkıktır. Göz, kulak, ağız etrafı ve burun üstüne kadar siyahtır.
  • Gözler: Kafatasına göre oldukça küçük yuvarlakça olup altın ve kahverengi arasında bir renktedir. Göz etrafı siyahtır. Bakışlar canlı ve asildir.
  • Kulaklar: Orta boyda üçgen şeklinde, uçları yuvarlak, kafasına yapışık ve sarkıktır.
  • Kafanın ve Göğüsün Görünümü: Önden bakıldığında aslanı andırır. Kafa iri, güçlü bir boyun ile desteklidir.
  • Boyun: Hafifçe eğik, güçlü ve adaleli, orta boyda, oldukça ayrık, düz, kalın kemikli, ayak bilekleri kuvvetli ve uzundur. Ön göğüs arkasına göre daha geniş ve omuzlar adalelidir.
  • Gövde: Gövde baştan sonra bir kare şeklindedir. Vücut güçlü, adaleli, hiçbir zaman şişman değildir. Dirsek hizasına kadar göğüs derin, karin hafifçe içine çekiktir.
  • Bacaklar: Bacaklar güçlüdür. Ön bacaklar arka bacaklara göre daha güçlüdür. Ayaklar iri yapılı, kuvvetli, parmak bombeli ve siyahtır.
  • Kuyruk: Oldukça yüksek olup, rahat durumda iken düşük ve kıvrık, uyarıldığı zaman sırt üzerinde yüksek ve kıvrıktır.
  • Vücut Rengi: Bozdan çelik rengine kadar olabilir. Göğüste beyaz bir madalyon bulunabilir.
  • Post: Sık bir alt post üzerinde kısa ve yoğun bir tüy yapısına sahiptir.
  • Ağırlık: Erkeklerde 50 - 60 kg , Dişilerde 41 - 59 kg
[Resim: img1.jpg]
 
DÖL VERİM ÖZELLİKLERİ
  • Kızgınlık gösterme zamanı: Kızgınlıklar bütün bir yıla yayılmakla beraber, belli mevsimlerde yoğunlaşmak tadır. Kangal köpeklerinde kızgınlık daha çok ilkbahar, yaz ve kış mevsiminde görülür. Bu farklılığın muhtemelen bölgesel iklim ve bakım beslenmeden kaynaklandığı söylenebilir.
  • Östrus siklusu süresi: Kangal köpeklerinde östrus siklusu gebeliğin olduğu dönemlerde 180 gün civarındadır.
  • İlk kızgınlığa ulaşma yaşı: Bu köpek ırkında ilk kızgınlık yaşı 13,8 ay dolayındadır.
  • Çiftleşme süresi: Ortalama 20 dakikadır.
  • Kızgınlık gösterme oranı: Bu oran bakım beslenme şartları ile çok etkilendiğinden % 64 ile % 94 arasında değişir.
  • Gebelik oranı: Gebelik oranı da bakım ve beslenme farklılıklarından dolayı % 64 ile % 94 arasında değişir.
  • Ortalama yavru sayısı: Kangal köpeklerinde bir doğumda ortalama yavru sayısı 7 - 8 civarındadır.
  • Ölü doğum oranı: Ölü doğum oranı % 2 ile % 14 arasında değişmekle beraber, çoklu doğum tipinin artışı ile birlikte ölü doğum oranı da artmaktadır.
  • Yaşama gücü oranı: 15. gün ile bir yaş yaşama gücü oranı sırası ile % 85 ile % 75 civarındadır.
  • Büyüme: Ortalama doğum ağırlığı 550 gr civarındadır. Doğum sayısının artması ile birlikte doğum ağırlığı azalmaktadır. Cinsiyet, ana yaşı, doğum yılı ve mevsimi doğum büyüklüğü üzerine etkisi önemlidir. Bir yaş civarında ortalama ağırlık ise 35 - 40 kg arasındadır. Kangal köpeği yavrularında canlı ağırlık artışının en yüksek olduğu dönem 6. ay ile 8. ay - 1 yaş arasında 10,5 kg olarak gerçekleşmiştir. Yavruların 6. ay sonu ağırlığı 1 yaş canlı ağırlıklarının yarısından fazladır. 8. ay sonu canlı ağırlıkları ise 1 yaş canlı ağırlığından yaklaşık 6 kg daha fazladır.
KIZGINLIK BELİRTİLERİ VE ÇİFTLEŞME
DAMIZLIK SEÇİMİ
Dişi Damızlık Seçimi
        - Üstün ırk vasıflarını taşımalıdır.
        - Vücut normal gelişimini tamamlamalıdır.
        - Vücudu teşkil eden organlar arasında bir uyum olmalıdır.
        - En az sekiz adet meme başı bulunmalıdır.
        - Yavrulara geçebilecek kalıtsal bir hastalık (kalça displazisi) taşımamalıdır.
        - Uysal yapılı ve iyi huylu olmalıdır.
Erkek Damızlık Seçimi
        - Üstün ırk vasıflarını taşımalıdır.
        - Baş ve ağzın büyük olmasına dikkat edilmelidir.
        - Vücut normal gelişimini tamamlamış ve kuvvetli bir yapıya sahip olmalıdır.
        - Yavruya geçebilecek kalıtsal bir kusuru olmamalıdır.
 
Bir buçuk yaşındaki bir erkek köpek ilk çiftleşme için ideal yaşa gelmiş sayılır. Bu yaşta erkek Kangal köpeğinin yapısı tam olarak gelişmiştir. Dişiler için uterusun gerekli büyüklüğe ulaşacağı 2. veya 3. kızışma dönemine kadar beklenmesi tavsiye edilir. Dişiler yaklaşık 180 günde bir kızışma dönemine girerler. Cinsel dürtü daima erkek köpekte görülürse dişinin kızışma döneminde bıraktığı kokulu bir salgı sayesinde harekete geçer. Verimli bir çiftleşme sağlamak için en uygun zaman 2. haftanın sonuna doğrudur. Bu sırada dişi köpek kendisine yaklaşan erkek köpeklerden seçtiğine uygun karşılık verir. Çünkü: Bu sırada ovulasyon tamamlanmış olur. Çiftleşmeden emin olmak için çiftleşmeyi takip eden 24 ile 48 saat sonra tekrarlamak gerekir. Üreyebilme yaş ilerledikçe azalır. Önce dişide, sonra erkekte kaybolur.
 
Çiftleşmeyi köpek yavrularının baharda doğmalarını sağlayacak şekilde düzenlemek daha iyi olur. Bu durumda gelişme ve sağlıklı büyüme için uygun hava koşullarından yararlanmak mümkün olur. Güneşli günler, gerekli yürüyüşler ve erken eğitim için daha uygun olur.
 
Kızgın hayvan huzursuz olup alışık olmadığı hareketler yapar. Vulva şişer ve birkaç gün içerisinde bol ve kanlı, özel kokulu vajina akıntısı başlar. Bu koku erkekleri yüzlerce metre uzaktan etkileyebilecek niteliktedir.
 
Çiftleşmede kullanılacak erkek köpeğin diğer köpekler tarafından yaralanmaması ve istenen köpekten iyi döl alınması için dişi ile beraber üç gün kapalı bir yere alınması gerekir. Bu süre sonunda gebe kalan dişi artık erkeği kabul etmez ve uysallaşır.
 
[Resim: img2.jpg]
 
GEBELİK VE DOĞUM
  • Gebelik Süresi: Kangal köpeklerinde 58 - 63 gündür. Gebeliğin 5. haftasından sonra köpeğe ağır ve yorucu görev verilmemelidir. Gebe köpekler çok soğuk ve sıcaktan korunmalı, koşmalarına ve atlamalarına izin verilmemelidir. Ayrıca soğuk su, donmuş gıda, ekşimiş ve küflü gıdalar verilmemelidir. Köpeklere iyi kalitede gıdalar verilmeli fakat aşırı yağlanmamasına dikkat edilmelidir.
  • Doğum Anı: Dişinin huzursuzluğu, iştah kaybı, vücut ısısının 37 oC ye düşmesi ve göğüslerinden sarımsı bir sıvının akması doğum anının yaklaştığını gösteren belirtilerdir. Gebe köpek genellikle çevrede ne bulursa kullanarak kendine bir çeşit yatak hazırlar.
Doğum anında köpek sancıların etkisiyle inler. Kasılmalar güçlenirken köpek bir yanına yatar ve vücuduna bakar. Sonunda yavruyu dışarı bırakır. Genelde doğumlar normal olur. Dişi köpek yavruların içinde olduğu zarı kendi çabasıyla soyar, göbek bağını keser, yavruların bütün deliklerini temizler ve hem temizlemek, hem de canlandırmak amacıyla onları diliyle yalar. Eğer dişi köpek bütün bunları kısa süre içinde yapmazsa, keseyi açmak, yavruların ağızlarını, burunlarını temizlemek ve nefes almasını sağlamak size düşer.
 
Yavrular birkaç dakika ile bir saat arasında değişen düzensiz aralıklarla gelirler. Köpeğin doğurma çabalarının boşa çıktığı açıkça anlaşılmadığı sürece telaşa gerek yoktur. Böyle bir durumla karşılaşıldığında Veteriner hekime başvurulmalıdır. Doğum süresi 8 saat hatta daha da fazla sürebilir.
 
Doğumdan sonra dişi köpeğin karnını doyurması normaldir. Olası güç doğumların önüne geçmek için gebe köpeğin diyeti dengeli olmalı, egzersiz ve dolaşma yaparak fazla kilo alması engellenmelidir.
 
Gebelikte ve Doğumda Anaya Gösterilecek Özen
İleri gebelikte hayvan dış parazitler yönünden kontrol edilerek, gerektiğinde ayıklama yapılmalıdır. Gebelik süresince hayvan fazla gıda alması için zorlanmamalıdır. Kırkıncı günden önce gıdanın miktarını arttırmak ender durumlarda gerekli olabilir. Gündelik doyurma işlemi az miktarlarda, ancak sık aralıklarla yapılmalıdır. Bu sürede gıdaya kalsiyum eklemekten kaçınmak gerekir.
 
BESLENME
Gebe ve Laktasyondaki Köpeklerin Beslenmesi
Köpeklerde fötüs, uterus, plesanta ve memelerdeki en büyük gelişme toplam 9 hafta süren gebeliğin son üç haftasında meydana gelir. Gebeliğin ilk dört haftasında normal beslenmeye devam edilmeli, 5. ve 60. haftadan itibaren yiyecek miktarı her hafta % 10 düzeyinde arttırılarak doğum esnasında % 50'ye kadar arttırılmalıdır.
 
Fazla sayıda yavru taşıyan gebe Kangal köpeklerinde gebeliğin son 7 - 10 gününde iştahsızlık görülebilir. Bu durumda azar azar ve lezzetli yiyecekler vermek faydalı olabilir. Gebeliğin son üç haftalık döneminde uterusun büyümesiyle karın hacmi daraldığı için gebe köpekler günde üç kere beslenmelidir. Gebelik süresince enerji gereksinimi ortalama % 20 artar. Gebelik ve doğum sırasında taze karaciğer, haftada iki - üç defa 15 - 30 gr miktarında verilerek; oldukça etkili bir takviye yapılabilir. Keza protein düzeyinin % 2 - 4 oranında arttırılması yavrularında daha güçlü olmalarını sağlar.
 
Anne köpek, doğumu izleyen birkaç gün yemek defekasyon ve işeme gereksinimleri dışında yavruların yanında olmayı ister. Laktasyon dönemi ortalama 6 haftadır. Kolostrum (ağız sütü) bir-üç gün salgılanır ve bunu giderek çoğalan normal süt izler.
 
Süt salgısı 5. - 6. haftaya kadara artar, sonra azalır. Laktasyon döneminde normal bir süt verimi için ana optimum düzeyde beslenmelidir. Gıda alımı doğumdan sonra artarak, doğumdan 3 - 4 hafta sonra maksimuma ulaşır.
 
Ergin Köpeklerin Beslenmesi
Ergin Kangal köpekleri günde bir defa hep ayn saatlerde beslenmelidir. Orta boy bir köpek için yaklaşık 2 kg'lık bir diyet düzenlenir. Böyle bir diyetin yaklaşık 1/3 'ü et, 1/3 ü tahıl ve sebze karışımı 1/3'ü de su şeklindedir. Diyetin miktarı hayvanın canlı ağırlığına, kondisyonuna ve yaptığı işe göre ayarlanmalıdır. Örneğin köpek zayıf ise ya da fazla çalışıyorsa ilave olarak bir miktar süt, 1 yumurta, bir miktar sebze veya tahıl verilmelidir.
 
Ergin köpeklerde halk arasında yal denilen arpa ununun sıcak su ile hamur haline getirilmesiyle elde edilen mamülden günde 2 kg kadar verilir. Buna ilaveten günde 25 gr. et, haftada 3 kere haşlanmış ve fazla sert olmayan kemik verilir.
 
Yavrular 6 haftalıkken sütten kesilir yada analarından ayrılırlar. Ancak yavrular en az 6 - 7 aylık olana kadar süt verilmeye devam edilmelidir. Sütten kesme belli aralıklarla analarından uzaklaştırılarak yavaş yavaş yapılmalıdır. Bu yaştan önce dişler tam olarak gelişmediği için sert yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
10-01-2022, 10:56 AM
Yorumlar : 0 • Okunma : 1602
[Resim: maxresdefault.jpg]

Köpek Alışverişi


Bir evcil hayvan ile yaşamak insanoğlunun sahip olabileceği en güzel sorumluluklardan, duygulardan biridir. Konu bir köpek olunca da onlarla yaşamanın da sorumluluklar getirdiği ve ne gibi ihtiyaçlarının olabileceği gelir hemen aklımıza. Bir köpek sahiplendiğinizde onun bütün eşyalarının tam olmasını isteriz. Biz de bu yazımızda köpek ihtiyaç listesi veya köpek alışveriş listesi olarak adlandırabileceğiniz listeyi sizin için oluşturacağız.
 
Köpek Yatağı

Bahçeli bir eviniz varsa, bir değil iki adet köpek yatağı almanızda yarar var. Çünkü köpeğinizin sürekli olarak nerede yatmak istediğini kontrol edemezsiniz ve köpek yataklarından birini evin içine diğerini ise bahçeye koymanız gerekmektedir. Köpeğinizin farklı alanlarda uyurken nasıl da huzurlu ve mutlu olduğuna şahitlik edebilirsiniz. Evin içine koyacağınız köpek yatağının sıcak ve sakin bir köşede olmasına da dikkat edin. Köpeğiniz havanın sıcaklığına göre de bahçede uyumayı veya evde sıcak bir köşede uyumayı tercih edebilir.
 
Köpek Maması

Köpeğiniz yavru dahi olsa midesi dipsiz bir kuyu gibi işler. Yani köpekler diğer evcil hayvanlara göre daha fazla mama yemektedirler. Köpekler için mama seçerken de ırk, yaş gibi konulara özellikle dikkat etmeniz gerekmektedir. Örneğin yavru köpeklerin kemik ve kas gelişimi için kaloriye ihtiyacı vardır. Bu sebeple mutlaka yavru köpek maması tercih etmelisiniz. Yavru köpeğinize 1 yaşına kadar yetişkin köpek maması satın almamalısınız. Köpekler doğru beslenme ile sağlıklı ve mutlu olurlar.

Köpek Mama ve Su Kabı


Bir köpek sahiplendiğinizde onun ihtiyaç duyacağı köpek malzemelerinden biri de köpek mama ve su kabıdır. Eğer kaliteli bir ürün satın almak istiyorsanız, seramik veya paslanmaz çelikten üretilmiş köpek mama ve su kabı almanızı öneririz. Fakat bütçeniz kısıtlıysa plastik köpek mama ve su kabı da satın almak köpeğinizin bu ihtiyacını giderecektir.
 
Köpek Tasması

Köpeğinizi sahiplendiğinizde, eve getirirken ihtiyacınız olacak en önemli köpek malzemesi köpek tasmasıdır. Köpeğinizin etraftaki araba seslerinden, insan seslerinden, diğer hayvanlardan ürkebileceğini de göz önünde bulundurarak kaçıp uzaklaşmasına, kaybolmasına engel olmak için bir köpek tasması edinmelisiniz. Ayrıca ayarlanabilir köpek tasması çeşitlerinden bir tane aldığınızda köpeğiniz yavru ise, büyürken de uzun süre bir köpek tasması ile idare edebilirsiniz.
 
Köpek Dışkı Torbası

Köpek malzemeleri arasında sürekli olarak bulundurmanız gereken diğer ürünlerden biri de köpek dışkı torbasıdır. Köpeğinizle dışarı çıkacağınız yürüyüşlerde çevreyi temiz tutmak için köpek dışkı poşeti kullanmalısınız. Özellikle yavru bir köpeğin yetişkin köpeklere göre daha fazla tuvalet ihtiyacı olacağından, muhakkak köpek tuvalet poşeti bulundurmalısınız.

Köpek Ödül Maması

Köpek ödül maması, özellikle yavru köpeklerin eğitiminde kullanılan mama çeşitlerindendir. Sevimli dostunuz, sizin onayladığınız bir davranışta bulunduğunda onu mutlaka köpek ödül maması ile ödüllendirmeli ve bu davranışını teşvik etmelisiniz.
 
Köpek Şampuanı

Köpekler kediler kadar kendi temizliklerine özen göstermezler. Dolayısıyla daha çabuk kirlenirler ve yıkanmaya ihtiyaç duyarlar. Siz de köpeğinizin temiz kokması, sağlıklı tüylere ve sağlıklı deriye sahip olması için onlara uygun köpek şampuanı çeşitlerinden birini almanız gerekmektedir. Ayrıca köpeğinizde pire, bit ve kene gibi istenmeyen canlıları da köpeğinizin tüylerinden uzak tutmak için düzenli bakımını yapmanız, köpeğinizin temizliğine özen göstermeniz gerekmektedir.

Köpek Fırça ve Tarakları

Sevimli dostunuzun bakımı sadece beslenme ve oyunla sınırlı değildir. Köpeğinizin sağlıklı bir kürke sahip olması da bir o kadar önemlidir. Uzun veya kıvırcık tüylü bir köpek ırkı ise eğer, köpeğin tüylerinde topaklanmalar meydana gelip onu rahatsız etmemesi için onu düzenli olarak taramalısınız.
 
Köpek Oyuncakları

Yavru köpeklerin hepsi oyuncu köpeklerdir. Bu sebeple bir köpek sahiplendiğinde yavru veya yetişkin de olsa köpeğinizin oyun oynamaya ihtiyacı vardır. Bu oyun vakitlerini köpek oyuncakları ile daha da keyifli hale getirebilirsiniz. Köpeğinizin hangi oyunları sevip sevmediği konusunda da ilk zamanlar deneme yanılma yoluyla ilerleyebilirsiniz. Köpek oyuncuklarına göz atmak için koyu renkli yere tıklayınız.

Köpek Bariyeri

Köpeğiniz eve geldiğinde sizin kurallarına uymalıdır ve sizin alanınıza da saygı duymayı bilmelidirler. Ayrıca evde bir bebek veya çocuk varsa da köpek bariyerine ihtiyaç duyabilirsiniz. Köpeklerin eğitimlerinde de edineceğiniz bir köpek bariyeri onun eğitimine katkıda bulunacaktır.

Köpek Künyesi

Köpeğinizin sahipli bir köpek olduğunu göstermeniz için boyun tasmasına künye takmanızı öneririz. Kimilerinde sadece isim yazarken, kimilerinde ise hem isim hem adres hem de sahibinin telefon numarasın bile yer alabilmektedir. Özellikle köpeğinizle beraber dışarı çıktığınızda onun serbest olarak dolaşmasına izin veriyorsanız, köpek künyeleri köpeğinizin tekrar eve dönebilmesi için adeta bir dönüş biletidir.

Alıntıdır.
09-12-2021, 03:32 PM
Yorumlar : 0 • Okunma : 2555
Skeet Atıcılığı, diğer atış tiplerinden farklı olarak çok daha hareketli ve bu sebeple de hem atıcıya hem de seyredene çok zevkli gelen atış branşıdır. Skeet atışında süperpoze veya iki atış yapabilecek otomatik tüfekler kullanılır. Skeet için kullanılacak tüfekte namlu şoku ( namlunun ağız kısmının geniş olması ) çok önemlidir ve atıcıya büyük avantaj sağlar. Skeet için özel olarak şoklanmış namlular vardır. Bunun sebebi plağın vurulacağı noktada saçmanın optimum dağılımına ulaşmasını sağlamaktır. Skeet atıcılığında plaklar 140 km/h süratle büyük ve küçük olmak üzere 2 farklı kuleden fırlatılır. Skeet atışı için 24 gr’lık 12 cal. 9 1/2 numara saçmalı fişekler uygundur. Daha kalın saçma ve daha ağır fişeklerin kullanımı yasaktır. Traptan farklı olarak skeet’ te her plakaya 1 tek fişek atma hakkı vardır, tüfek omuzda değil kalça hizasında tutularak ateş etmeye hazır beklenir, plaklar kulelerden çıkar ve iki kule arasında belirlenmiş bir mesafede bu atışın yapılması gerekmektedir. Erkekler her bir seride 25 atış yaparak beş seri, bayanlar her bir seride 25 atış yaparak üç seri tamamlar. Skeet zor görünen bir atış branşıdır. Skeet istasyonu yarım ay şeklindedir ve 8 istasyondan oluşur. 1. Ve 7. İstasyonlar kulelerin tam dibindedir. 8. İstasyon ise 2 kule arasındadır. Plaklar hep aynı açıyla çıkar ancak atıcı açısını değiştirerek farklı posizyonlarda atış yapmak durumundadır. Kulelerden plaklar istasyona göre bazen tek bazen çift çıkar. Her bir plağa da tek bir fişek atma hakkı olduğundan dolayı dışarıdan çok zor görünmektedir. Özellikle 140 km / h hızında zıt yönde çıkan plağın ikisini birden belirli bir mesafe içerisinde vurmak ciddi bir antreman gerektirmektedir. 2 kule ortasında bir direk vardır ve plaka bu orta noktanın ortalama 4.5 m üzerinden geçerek gider ve ortalama 65 m uzağına düşer. Plaklar belirtilen aralık dışında vurulursa ya da vurulamazsa “ manke” olarak adlandırılır. Özellikle 8. İstasyon Skeet atıcıları için zorlu bir istasyondur. Skeet ve trap atıcıları için giysi ve aksesuar çok önemlidir. Giysi olarak genellikle bol cepli atış yeleği kullanılır. Bu bir moda haline gelmiştir. Göz ve kulak sağlığı için de gözlük ve kulaklık özellikle kullanılması gereken aksesuarlar arasındadır. Gözlük özellikle görüş açısını düzenlemek, plağı net görmek ve plaktan kopan parçalardan gözü korumak açısından oldukça önemlidir.
09-12-2021, 03:31 PM
Yorumlar : 0 • Okunma : 2145
Trap hakkında bilgilerAtıcılık branşlarından trap hakkında tanıtıcı yazıdır. Yazar, Türkiye Avcılık ve Atıcılık Federasyonu D.Trap-Trap-Skeet Teknik Kurul Başkanıdır. Yazı, sporun tanıtımı adına özgün olarak ve bu platform için yazılmıştır.A+A-Trap, atıcılık branşlarının en popüler olanlarındandır. Avcılık ile atıcılık arasındaki geçişi sağlayan branş olarak bilinir. Sporcular superpoze (üstüste 2 namlu) yivsiz av tüfekleri ile 15 m. önlerindeki çukura yerleştirilmiş makineler tarafından 3 farklı yönde uzaklaşacak şekilde fırlatılan plakları vurmaya çalışırlar. Atıcı plağın hangi yöne uçacağını bilmez. Plakların uçuş yönü özel bir sistem tarafından belirlenir. Her plak için 2 atış hakkı vardır. Yanyana 5 duruş noktası vardır, her atıcı birbirini takiben bu 5 noktada 5 tur dönerek toplamda 25 atış yaptığında 1 seri tamamlanır. Bayanlar 3 seri, erkekler 5 seri üzerinden yarışır. Sıralama serilerinde ilk 6 sırayı elde eden sporcular final serisinde yarışır ve her kademede bir sporcunun elendiği bu final serisinden sonra ilk 3 derece belirlenir. 12-13 yaşlarından itibaren üst yaş sınırı olmaksızın yapılabilen bu sporda da diğer atıcılık branşları gibi zihinsel ve fiziksel kabiliyetlerin yoğun bir çalışma ve konsantrasyon ile birleştirilerek geliştirilmesi ile başarı yakalanır. İstanbul, İzmir, Konya, Bursa, Bolu, Karaman, Adıyaman, Adana, Mersin, Manisa, Kahramanmaraş illerinde poligon bulunmaktadır. Olimpik bir branş olan trap branşında uluslararası başarılar elde etmiş bir çok sporcumuz bulunmaktadır. Genç sporcu azlığı nedeniyle atıcılığa ilgisi ve yatkınlığı olan genç sporcu adaylarının kısa zamanda ulusal başarılar kazanabileceği, uluslararası platformlara çıkabileceği branşlardandır.
09-12-2021, 03:29 PM
Yorumlar : 0 • Okunma : 2326
Avlanma şekilleri :
2 tür avlama şekli vardır.

a) Dip oltası ile
b) Şamandıralı oltalar
ile

a) Dip oltası : Bu avlanma şekli eğer 3 oltanın üzerine çıkarsa amatör balıkçılık sayılamaz. O nedenledir ki sirkülerde belirtilen ;
" İÇ SULARDA AMATÖR BALIKÇILIK; ÜZERİNDE EN ÇOK 2 İĞNE BULUNAN TEK VEYA BİRER İĞNE BULUNAN 2 OLTA İLE YAPILABİLİR. BUNLARIN DIŞINDAKİ HER TÜRLÜ AVLANMA VASITALARININ KULLANILMASI YASAKTIR. ANCAK KÜSPE İLE SAZAN AVINDA VE EKMEK İLE KEFAL AVINDA BEDENİN AYNI NOKTASINDAN ÇIKAN İKİDEN FAZLA KÖSTEK KULLANILABİLİR. OLTA UCUNA AĞ (TIRIVIRI) V.B. ARAÇLAR TAKILARAK AVCILIK YAPILMASI YASAKTIR " 
[url=http://www.amobed.org/images/baliklar/haki2.jpg][/url] 
 
  • Küspeli Dip oltası : Piyasadan alınacak olan 2 x 2 veya 4 x 4 cm lik küspeler ortasından matkap vasıtası ile delinir. Bu delikten piyasada bulunabilecek vidalı takıma monte edilir. Üstünden veya altından 3 veya 4 adet iğne bağlanır. İğneler bağlandıktan sonda Bedene 30 - 40 cm sonda bir fırdöndü bağlanır ve diğer ana beden 50 metre veya daha fazla makaraya sarılır. Av yerinde iğnelerin ucuna hamur, mısır, üzüm takılarak atılır. Küspe (mısır - ayçiceği) kokusu ve içerdiği yağ nedeni ile balığı çağırır. Boşluğu alındıktan sonra Kıyıya çakılan ucu çentikli kazığa iliştirilir makara geride bir taşa bağlanır. Kazık ile olta arasına zil takılır balık oltaya geldiği zaman bu zil çalarak ikaz eder. Aynı olta takımı mısır küspesi ile de yapılır. Prensip aynıdır.
  • Hamurlu Dip Oltası : Piyasada bulunabilen ağırlıkla yay alınır. Küspeli oltada olduğu gibi iğneler ve fırdöndü bağlanır. Hamur (TERTİPLERİ YEMLER BÖLÜMÜNDE VERİLMİŞTİR) bu yayın içine sıkılarak doldurulur, iğneler mısır veya üzüm takılarak bu hamura yapışması sağlanır ve suya atılır. kıyıdaki kazığa bağlanır ve zil takılır. 
  • Boili (Pişirilmiş hamur topları) Dip Oltası : Bu olta türü ülkemizde uygulanmağa yeni başlayan bir av türüdür. Aşağıda verilmiştir. Tek sorun Avrupa da kilo ile satılan yemlerini sizin yapmanızdır. Ancak bu avlanma şeklinde avlanılacak bölgenin çok iyi yemlenmesi gerekmektedir. Yem yapımı bölümünün 8. maddesinde anlatılmıştır.
b) Şamandıralı sistem : Bu sistemde amaç balığın yakalanıp yakalanmadığını görmek için kullanılan dikkat çekici renklere sahip şamandıralardır. Yapımı çok basittir. Elle ve kamışla atılması kolay ve kullanışlıdır. Misinanızı yere sağmadığınız için dolaşmaz balığı kıyıya çekmekte çok kolay olur.

Makinede sarılı 0.35 iyi bir misinaya önce stoper takılır bu suyun derinliğini ayarlamak için en iyi yöntemdir ve atış sırasında size büyük kolaylık sağlar. Stoperden sonra gezer şamandıra ve hemen arkasına gezer kurşun ve fırdöndü takılır. 40 - 50 cm lik ucuna iğne takılı iğne fırdöndüye bağlanır. Suya atılan olta şamandıra ile birlikte suya dalıyorsa su derin demektir bu durumda stoper yukarıya doğru çekilir ta ki şamandıra suda diklemesine durana kadar ayarlama devam eder ucuna mısır, üzüm, hamur, solucan takılır. Burada dikkat edilecek en önemli husus yemin balık önce koku ile çağırılıp daha sonra da görülmesinin sağlanmasıdır. Dibin yosunlu veya bitkili olması yemin görülmesini etkiler.

YEMLERİ :

Sazan balığı için kullanılan yemler şunlardır. Solucan, hamur, haşlanmış mısır, düdük makarna (Az haşlanmış), mısır unu, un, şeker, vanilya ve diğer kokular, peynir suyu, balık unu, ayçicek yağı, ayçiçeği küspesi, mısır küspesi, kuru üzüm, civciv yemi, yumurta, soya unu, kedi köpek maması gibi. Burada amaç yemlere koku ve tat vermekten ibarettir.
Bu malzemelerden değişik yem tertipleri üretmek mümkündür. 
  1. BOİLİ:
    Sazan için en birinci yem.(Özellikle büyük balık için ) Hazırlanması ve alıştırılması eziyetli, ancak verim oranı maksimum. Ama ilk balığınızı alabilmeniz için yemleme şart.
  2. SOLUCAN:
    Sazanın dayanamadığı bir yem, bence boili den sonra ilk numara. olumsuz bir tarafı var, küçük sazanlar da bayılıyor. Ufak sazanların dolaşmadığı derinliklere atarsanız, büyük sazan yakalama şansınız artar.
  3. MISIR:
    Konserve mısır, kolay iğneden kurtuluyor, ufak sazanlar, kızılkanatlar didikliyor. Koçanından koparılmış taze mısır daha verimli, ama her sezon bulunamıyor. Bir de küllü kart mısır var, daha iri taneli, daha sağlam. Hayvan yemi olarak kullanılan bir kilo iri taneli mısır, iki çorba kaşığı ağaç külü veya iki çay kaşığı karbonatla birlikte kaynatılıyor.(Zarını patlatıp, şişmesi için.) Taze olarak kullanılırsa daha iyi olur.
  4. ET KURDU:
    Eti uzun bir süre açık havada beklettiğiniz zaman kutlar oluşuyor. İğneye ucundan öldürmeden 2-3 tane takılırsa balık geliyor. Ama ufak balıklar çabuk atlıyor.
  5. AYÇİÇEK KÜSPESİ:
    Kalın bir kibrit kutusu kadar kesilmiş preslenmiş ay çiçek küspesi etrafına serbest halde 6-7 ad.1-1,5 cm.lik köstekler bağlanıyor. İğnelere mısır veya solucan takılırsa verim artabilir. Malzemecilerde hazır olarak satılıyor.
  6. YAYLI OLTA:
    Yay biçiminde hazırlanmış çakmak büyüklüğünde tellerin içine koku vermesi amacıyla hamur sıkılıyor. Ay çiçek küspesinde olduğu gibi köstekler takılıyor. İğnelere mısır veya solucan takılıyor.
  7. KENDİR TOHUMU:
    Kendir tohumları çok ufak, kaynatınca bile oltaya takılacak kadar olmuyor.
  8. HAMUR:
    Ekmek içi, mısır unu, un ile hazırlanıyor. Katkı maddesi olarak vanilya, karabiber, tuz, kakao, bal, zeytin yağı, çiçek yağı, bal, şeker, yumurta, akvaryum balık yemi, ayçiçeği küspe tozu, pekmez, misk-i amber,malzemecilerde satılan özel kokular v.s. kullanılabilir. Ekmek içiyle hazırlanan daha dayanıklı oluyor. Odunlu fırında pişmiş ekmek tercih edilmeli. Matador fırında pişmiş ekmeğin verimi düşük. Hazırlanan hamurların dayanıklı olması için hamuru karıştırırken içine pamuk katılabilir. İğneye takılacak kadar yuvarlak yemler hazırlanıp, 5 dk. sıcak suda pişirilirse uzun süre dağılmadan suda kalıyor.
  9. ÇEKİRGE:
    Çekirge yakalayıp takabilirsiniz.
  10. CANLI BALIK ( GÜMÜŞ ):
    Sazan irileştikçe vahşileşir. İri sazanların bulunduğu derin sulara atabilirseniz şansınız yüksek olur.
  11. MISIR KÜSPESİ:
    Ay çiçek küspesi gibi kullanılır.
  12. MAKARNA:
    Hafifçe haşlanmış düdük makarna kullanılıyor. 
  13. DANABURNU:
    İri sazanlar için geçerli.
  14. KURU ÜZÜM:
    İri, siyah üzüm.
  15. İRMİK:
    Bulunduğunuz gölün suyuyla ıslatıp macun haline gelene kadar karıştırarak kullanın.
  16. KAŞAR PEYNİRİ:
    Küp halinde kesilip takabilirsiniz.
  17. DUT:
    Taze dut tercih edin eğer mevsim itibarı ile bulamazsanız kurusuda olur yalnız pekmezde bekletilmiş halde kullanırsanız şansınız kuvvetlenir.
  18. PATATES:
    Çiğ veya hafifçe haşlanmış olarak iğneye takabilirsiniz.
  19. HUBUBAT:
    (Kuru fasulye, bakla, bezelye,nohut vb.): İyice pişirip hamur halinde kullanabilirsiniz.
  20. TAHIL:
    (Buğday, arpa...): Küçük sazanlar bayılıyor. Ama, mısır taktığınız iğnenin ucuna geçirilebilir.

EVDE YAPILABİLECEK YEMLER
A- BASİT HAMUR
  1. 1 çay bardağı mısır unu
  2. 3 çay bardağı beyaz un
  3. 3 paket vanilya
  4. 1 Yumurta tamamı
  5. 1 çay bardağı kaynamış nane suyu
  6. 1 avuç toz şeker
YAPILIŞI
Bunları çiğnenmiş sakız kıvamına gelinceye kadar karıştır ufak toplar haline getirip kullanabilirsin.

B- BOİLİ
  1. 400 gr İrmik
  2. 200 gr Soya unu
  3. 200 gr Mısır unu
  4. 200 gr Süt tozu
  5. 8 veya 9 Yumurta
  6. 1 çay bardağı zeytin yağı
  7. 1 çay bardağı likit glikoz
  8. 4 ml konsantre vanilya aroması
  9. 1 çay kaşığı kırmızı gıda boyası
  10. 1 çay bardağı süt

YAPILIŞI:
İlk gruptaki unları bir kapta karıştırdıktan sonra ayrı bir kapta 8 adet yumurta boya glikoz ve aromayı çırpın sonra sıvı karışımdan diğerine azar azar dökerek yoğurun yoğururken zeytin yağı ve sütü ekleyin eğer fazla koyu bir kıvam olursa 9. yumurtayı kırın sonra hamurumuza şekil verip ( küçük misket şeklinde taneler ) kaynayan suya atıp 3 dakika kaynatın kaynar sudan aldıktan sonra soğuk su dolu bir kaba atın sonra buradan süzgeçle alıp havadar bir yerde bekletip dinlendirerek kullanın.

C- PEKMEZLİ PATATES
Patates haşlandıktan sonra kapalı bir kabın içine pekmezi ve patatesi koyup 1 gün bekletildikten sonra iğneye yem olabilecek büyüklükte kesin sazan bu yemin kokusuna bayılır.

D- PEKMEZLİ HAMUR YEMİ
  1. Pekmez
  2. 250gr un
  3. 50gr mısır unu
  4. 1 paket vanilya
  5. 5 yumurta sarısı
  6. Yarım çay bardağı şeker
  7. çay bardağı süt
YAPILIŞI:
Bu karışımı karıştırıp yoğuruyoruz ( fazla ince veya kalın olmayacak şekilde ) oltaya takmak istediğimiz ebatlar halinde misketler yapıp kaynamakta olan pekmezli suda 3 dakika haşlıyoruz süzgeçle alarak 15 dakika dinlendirip kavanoza koyun.

E- TENDİRDİYOTLU HAMUR YEMİ
  1. Buğday unu
  2. Mısır unu
  3. Vanilya
  4. Yumurta sarısı
  5. Tuz
  6. Pamuk
  7. Tendirdiyot
YAPILIŞI:
Az buğday unu,az mısır unu,az vanilya,yumurta sarısı,az tuz,az pamuk,az tendürtiyot bunları güzelce yoğur misket gibi yap kaynar suda 2 dakika haşlayıp bir süzgeçle alarak gölgede kurumaya bırakın 20 dakika sonra kullanmaya hazırdır.

F- SEHRİYEDEN YEM YAPILMASI
Bir paket Şehriyeyi bir kaba koyup kaynamış su ilave edin hamur gibi yoğurun sonra o hamurdan misket büyüklüğünde koparın sonra hepsini yeniden kaynar suya atın ardından bekletmeden soğuk suya atın sudan çıkardıktan sonra mısır unu ve vanilyaya bulayıp kapalı bir kaba koyun ( kurumaması için ) kullanıma hazırdır

G- BAKLİYATLI YEM
  1. Kuru fasülye
  2. Nohut
  3. Kuru bakla
  4. Bulgur
  5. Pirinç
  6. Mısır
  7. Mercimek
  8. Makarna veya şehriye
  9. Un
  10. Vanilya
  11. İrmik
  12. Yumurta
  13. Az pamuk
    Not : Çeşitleri evdeki bakliyat stoğuna göre artırabilirsiniz.
YAPILIŞI
Yukarıdaki kuru bakliyatların hepsinden az miktarda bir tencereye koyup kaynat sonra iyice kaynatılan bu karışımı iyice ezip püre haline getirip büyük bir kaba un,vanilya,irmik, miktara göre 1-2 yumurta ile hamur yap azda pamuk karıştırarak ( dağılmaması için ) ufak misketler haline getirerek kullanın.

H- ANASONLU MISIR YEMİ
  1. Süt mısırı
  2. Anason yağı
  3. 1 adet küçük kavanoz veya şişe
YAPILIŞI
Taze süt mısırını alıp tanelerini hazırladığınız kapalı kaba doldurun anason yağını üzerine döküp kapağını sıkıca kapatıp çalkalayın ve gölge bir yere koyun.Avlağınıza gittiğinizde bu yemi yemlediğiniz bölgede şamandıralı takımda kullanabilirsiniz.

I- SAZAN YAYI İÇİN YEM HAZIRLAMA
  1. Civciv yemi
  2. Mısır unu
  3. Un
  4. Koku için vanilya
  5. Yumurta.
  6. Anason yağı
  7. Su

YAPILIŞI
Bunların hepsini az su ile karıştırın ( hamur kalın kıvamda olmalı ) elde ettiğiniz hamuru yayın içine sıkıştırın yumruk büyüklüğünde bir hamur topu haline getirin yaya bağladığınız iğneleri de hamura saplayın.

J- KUZU YEMİNDEN SAZAN YAYI İÇİN KÜSPE YAPIMI
  1. 4-5 kg kadar kuzu yemi
  2. 1-2 kg kadar mısır küspesi
  3. 2 kg bildiğimiz buğday unu
  4. Sazan için kullanılan yay

YAPILIŞI
Önce kullanacağınız kadar kuzu yemini ıslatıp dağılmasını bekleyin yemler dağılınca bir miktar un ve mısır küspesini karıştırın az miktar su ilave ederek karıştırın ( hamur kalın kıvamda olmalı ) ve yayın içine sıkıştırın.

K- KUZU YEMİNDEN KÜSPE YEM YAPIMI
  1. 4-5 kg kadar kuzu yemi
  2. 1-2 kg kadar mısır küspesi
  3. 2 kg bildiğimiz buğday unu
  4. Vanilya
  5. Yumurta
YAPILIŞI:
Önce kullanacağınız kadar kuzu yemini ıslatıp dağılmasını bekleyin yemler dağılınca bir miktar un ve mısır küspesini karıştırın vanilya ve yumurtayı katıp az miktar su ilave ederek karıştırın ( hamur kalın kıvamda olmalı kulak memesi sertliğinde ) misket büyüklüğünde keserek kullanın.

SAZAN YEMLEME
Sazan avında yemleme önem kazanmaktadır. Olta atmadan önce bölgeyi yemlerseniz balıkları o bölgede sabit tutabilirsiniz. Yemleme için un, küspe, tarhana, tavuk yemi, buğday, mısır, topları veya taneleri kullanılabilir. Genelde mısırla yemleme yapılıyor. Yemlemede esas, balık doymayacak kadar, ama o bölgeden de ayrılmayacak kadar yemleme yapmaktır. Eğer mısır kullanılıyorsa, eski mısırla yemleme yapıp, oltaya taze mısır takmalıdır. Sazan ekşimiş eski mısırların arasından iğnedeki taze mısırı bulacaktır. Yemlemeyi tarhana ilede yapabilirsiniz. Tarhanayı hafifçe ıslatıp, top halinde oltayı atacağınız bölgeye atabilirsiniz. Kokusu cazip. Kurşun veya fırdöndüye yakın takabileceğiniz plastik veya telden hazırladığınız mazmozlama kafesinin içine koku verecek hamurlar takarak balıkları yemin bulunduğu yere doğru çekebilirsiniz.
YEMLEME İÇİN YEM HAZIRLANMASI
A- KUZU YEMİ İLE YEMLEME
  1. 3 kg kuzu yemi (hayvan yemi)
  2. 3 kg mısır
  3. 2 kg buğday
  4. Şeker
  5. Vanilya
  6. İnce kadın çorabı veya tülbent
YAPILIŞI
  1. Mısır ve buğdayı bir kapta kaynatın birazda şeker ve vanilya ilave edin (koku yapması için) bunları ayrı şişelere vb. kaplara koy avlağa gittiğinde ilk önce kaynattığın mısır ve buğdayları el veya sapan yardımı ile atabildiğin kadar uzağa at..
  2. Alınan kuzu yemine bir kapta biraz su ilave et hamur kıvamında olacak ama sert olacak daha sonra yaptığın kuzu yemi su karışımını küçük toplar halinde göle at ama atarken dağılır derseniz ince kadın çorabı al ve bunu 3-4 parçaya böl bunların içine kuzu yemini koy ve gölete at hem dağılmaz atarken hem de attığında suyun dibine iner ve suyun altında koku yapar daha sonra oltalarını at ve balıkları beklemeye başla.

B- KUZU YEMİ İLE YEMLEME
2 – 3 Kilo kadar kuzu yemini alarak suya elle serperek yemleyebilirsiniz.

C- SARIMSAK YAĞLI MISIR YEMİ
  1. Süt mısırı
  2. Sarımsak yağı
  3. 1 adet küçük pet şişe veya kavanoz.
YAPILIŞI:
Taze süt mısırını alıp tanelerini hazırladığınız kapalı kaba doldurun sarımsak yağını üzerine döküp kapağını sıkıca kapatıp çalkalayın ve gölge bir yere koyun.Avlağınıza gittiğinizde bu yemi yemleme amacıyla kullanabilirsiniz.

D- KOKUŞMUŞ ET VS. İLE YEMLEME
Parçalanmış sardalya, kokuşmuş yemler, bayat yemler, peynir suyu ile bayat ekmek karışımı ile avlandığın yerde yemleme yaparak daha etkili sonuçlar alınabilir

E- ÇEŞİTLİ YEMLEMELER
  1. Haşlanmış nohut bakliyat bunları tülbent e doldurup av sahasına koku yapılması için atabilirsiniz.
  2. Hamurlar hamur için irmik un süt tozu yumurta tuzsuz çökelek haşlanmış yarma civciv yemi mısır unu ve şeker ile vanilya dan hazırlanabilir.
  3. Dut kurusu hayvan gübresi vs gibi doğal koku yayıcıları bunlarda tülbent kadın çorabı gibi malzemenin içine konup suya atılılabilir.
NOT-1: Ava başlamadan yaklaşık yarım gün önce av sahasına bu yemleri uzaklı yakınlı atarak koku ile balığı av sahasına toplayabiliriz.
NOT-2: Bu yemler yaklaşık pinpon topu büyüklüğünde olarak hazırlanır suda yavaş çözünmeleri için de bir gün önceden kurutulur.

maltepe escort ataşehir escort anadolu yakası escort kadıköy escort anadolu yakası escort ümraniye escort şerifali escort üsküdar escort erenköy escort ataşehir escort ümraniye escort şerifali escort samandıra escort pendik escort kurtköy escort kartal escort gebze escort tuzla escort bostancı escort göztepe escort beykoz escort suadiye escort escort bayan seks hikaye ankara escort izmir escort maltepe escort pendik escort escort bayan anadolu yakası escort riva escort acıbadem escort ataşehir escort kadıköy escort maltepe escort kadıköy escort pendik escort ataşehir escort kadıköy escort göztepe escort maltepe escort bostancı escort ankara escort kocaeli escort