Saksağan, kargagiller (Corvidae) familyasından uzun kuyruklu kuş türlerini kapsayan bir cins ve Pica, Urocissa, Cissa, Cyanopica cinslerini oluşturan kuş türlerinin ortak adı[1].
Sanılanın aksine Saksağanlar; Alacalı veya Alaca Karga değildir. Alacalı veya alaca karga (Corvus albus)[2], Avrupa Saksağanı'dır[3] . Bu iki kuş birbirine çok fazla karıştırılmaktadır. Avustralya saksağanı ise kargagiller (Corvidae) familyasından değildir. Artamidae familyasındandır.
1 Etimoloji
2 Özellikleri
3 Dağılım
3.1 Yaşam Alanı
4 Beslenme
5 Yaşam Şekli
6 Davranışları
7 Cinsler ve türler
8 Kaynakça
9 Dış bağlantılar
Etimoloji
Saksağan sözcüğü "sakız öten" sözcüğünden türetilmiştir ve buradan sakızgan sözü oluşmuş, bu sözcükten de evrilip saksağan olmuştur.
Özellikleri
Uzun kuyruklu, çeşitli tüy renkleri olan vücutlarına oranla büyük bir beyni, çok güçlü gagası ve ayakları olan omnivor (hepçil) ve savunmacı olan ötücü kuşlardır. Karga (Corvus) türlerinin hepsi ve saksağan türlerinin bazıları ortalama 7 yaşındaki[5] çocukla aynı zekaya sahiptir. Kuşlar arasında kendini aynada tanıyan tek kuş türü Avrupa saksağanıdır.[6] Yapılan deneylerde, diğer karga türlerinin aynada kendilerini gördüklerinde aynanın arkasında başka karga olup olmadığına baktıkları gözlemlenmiştir. Özetle kendilerini tanıyamamaktadırlar. Ayna deneyleri hayvanlar için kolay değildir. Buna rağmen kargagillerin görsel hafızaları çok gelişmiştir.[7] İnsan ve hayvan yüzlerini unutmazlar.[8] İyilik, kötülük yapanları veya bir insanla, hayvanla yaşadıkları önemli olaylarda insan, hayvan yüzlerini unutmazlar. Hatta eğer önbelleğine almak isterse çevredeki cansız cisimlerin görünüşlerini bile tanıyabilir, hatırlayabilirler. Fakat her yeni bilgi öğrendiklerinde eski bilgileri hatırlamak, bilmek zorlaşır. Daha da fazla yeni bilgi öğrendiklerinde ise eski bilgiler uçar gider. Sürüsünü, ailesini bu olaylara karşı uyarırlar ve olaylara göre davranıp hareket ederler. Yeni öğrendikleri bilgileri nesilden nesile aktarırlar[9] ve çok karmaşık dil yetenekleriyle aynı biz insanlar gibi iletişim kurarlar.
Alet yapabilirler; buna örnek yeni kaledonya kargalarının ağaç kovuğundaki larvalara ulaşmak için çubuk veya dal parçası kullandıkları görülmüştür,[10] çubuk kullanmasının nedeni özellikle larvayı direkt olarak yukarıya çekmekten ziyade çok daha kolay olan yolu tercih etmesidir. Larvayı çubukla dürterek larvanın sinirlenip çubuğu ısırmasını sağlamakta ve yukarı çekip yemektedir.[11] Benzer deneyler kuzgunlarda da yapılmış bir yiyecek dolusu kaba ulaşmak için suya taş vb. nesneler atıp su seviyesinin yükselmesini sağlayıp yiyeceği almayı başarmıştır.[12] Kargalar geleceğe dair planlar yapabilir ve düşünebilir.[13] İsveç'te Lund Üniversitesi tarafından yapılan araştırmalara göre primatlar "zihinsel zaman yolculuğu" ile geleceği hayal ederek düşünebilmektedir. Geleceğe yönelik plan yapma becerisinin insana özel olduğu düşünülüyordu. Şimdi, ilk kez insan dışı türlerde de gelişmiş planlama kapasitesinin olduğu anlaşılmıştır. Aynı şekilde kuzgunların da maymunlar gibi geleceğe yönelik plan yaptığı bilinmektedir. Buna en basit örnek olarak kargalar yiyeceklerini saklarlar, sincaplar sakladıkları yiyeceklerin yerlerini unuturlar ve bu sayede birçok ağacın oluşmasına katkı sağlarlar, sincapların aksine kargalar görsel hafızaları çok gelişmiş olduğu için yiyecekleri sakladıkları yerleri unutmazlar ve her yıl sakladıkları yerleri bulurlar. Yiyecek saklamanın amacı zorlu dönemlerde, kış mevsiminde veya yavrulama döneminde zorluk çekmemesidir. Yiyeceğin fazlası her zaman saklanır.
Dağılım
Pica cinsi; Avrupa, Asya, Kuzeybatı Amerika, Tibet'te ve Hindistan'ın yüksek rakımlı bölgelerinde Lakadh (Kargil ve Leh) ve Pakistan'da; Cyanopica ise Doğu Asya ve İber Yarımadası'nda bulunur.[1]17 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
Yaşam Alanı
Orman, köy, park, hayvancılığın yapıldığı yerler, fundalıklar, yaylalar ve şehirde yaşarlar. Şehir hayatına adapte olmuş kuşlardır. Şehirlerde insan çöplüklerinden dolayı sayıları daha çok ve hayatta kalma oranları diğer yaşam alanlarına göre yüksektir.
Beslenme
Saksağan ölü tavşan yerken
Hepçil bir beslenme şekline sahiptirler, hemen hemen her şeyi yerler. Meyve, sebze, tahıl, kuruyemiş, besin çöpleri, leş, her türlü et çeşidi, böcekler, omurgasızlar, tohum, yavru kuşlar, kuş yumurtaları, yavru hayvanlar (kendinden boyut olarak küçük olan, yavru veya sakat olan canlıları avlayıp yerler).[14] Şehirde yaşayan kargaların beslenmesinin %65'i insan yemeklerinden oluşur. Geriye kalanlar ise böcekler, tohumlar ve sadece %1'i leştir.[15] Doğada insan yiyecekleri bulunmadığından, yırtıcı kuşların avladıkları avları çoğu zaman yırtıcı kuşun kuyruğuna vurup çekiştirip rahatsız ederler [16] ve çalmak için uğraşırlar, fırsat olmadığında ise bekleyip geriye kalan et parçalarını ve bol miktarda daha fazla leş, tohum ve böcek yerler. Kargalar kendinden ufak yetişkin canlıları grup olup çok nadiren avlarlar. Bir avı çalmak avlanmaktan daha kolaydır. Şehirde ise yemek yiyen kediye veya köpeğe aynısını yaparlar.[17] Şehirde kedileri, köpekleri rahatsız edip yiyeceklerini çalmakta ustalaşmışlardır. Genede yiyecek çalmaktan çok aynı doğadaki gibi sıralarını beklerler, her zaman yiyecek çalmaya fırsat olmaz.
Yaşam Şekli
Saksağan Yuvası
Yavru saksağan, belirgin şekilde maviye yakın göz rengi ve gaga kenarındaki yumuşak ten rengi doku
Saksağandan saksağana yuva yapma süresi, kuluçka süresi değişir.[18] Bir saksağanın aslında gün içinde yaptığı şeyler hemen hemen aynıdır; belirli tünek, yemek/su alanları vardır. Gün içinde buralara uçarlar; yemek ararlar, zamanlarının büyük çoğunluğunu böcek aramak için kullanırlar ve gün bittiğinde tünek alanlarına gidip uyurlar. Saksağanlarda ortalama yuva yapma mevsimi şubat ayının son haftasında veya mart ayının ilk haftasında başlar. Yuvanın dış iskeleti en az kalem kalınlığındaki dallardan; yuvanın iç kısmı ise kuru ot, pamuk, tüy gibi yumuşak malzemelerden oluşur. Son olarak da yuvanın daha sağlam olması ve dalları birbirine yapıştırmak içinde çamurla yuvalarını sıvarlar. Tokyo'daki büyük gagalı kargaların (Corvus macrorhynchos) yuva yapmak için kıyafet askılıkları çaldıkları ve yuvanın yumuşak malzemesi olarak da mandaların sırtına konup tüylerini yolup kaçtıkları görülmüştür.
Yetişkin olmayan yavru saksağanların kuyruk tüyleri daha kısadır. Tüyleri yetişkinlere nazaran daha az parlaktır, gagasının kenarında ten renginde yumuşak bir doku vardır, ağzının içi kırmızıdır ve gözleri maviye yakındır, büyüdükçe göz rengi koyu kahverengi olur, gagasındaki yumuşak doku yok olur ve ağzının içinin bir kısmı (gaga altı), siyaha döner. 2 aylık olduklarında ebeveynleri ağızdan beslemeyi bırakır ve artık kendileri yemek bulup yemeye başlar ailesiyle birlikte yemek bulup yer. Bu şekilde cinsel olgunluğa ulaşana kadar (3-4 yaş)[19] yıl ebeveynleriyle yaşar. Kargalarda; fiziksel,karakter ve zeka gelişimi 1 yılda tamamlanır ama üremeye hazır oldukları yaşa çok çok sonra ulaşırlar. Cinsel olgunluğa ulaştıktan sonra kalıcı olarak ebeveynlerinden, sürüsünden ayrılırlar ve kendi sürüsünü kurar, eş edinir ve yuva yapar. Bu sayede döngü tamamlanmış olur. Kargalarda sürü ve ailenin sayısı, kuşun yaşadığı yere, yiyecek bolluğuna, yaşına ve karakterine göre değişebilir. Saksağan veya Leş kargası (Corvus cornix) yalnız yaşamazlar, sadece sürü üyelerinin sayısı daha azdır; Mesela yiyeceğin bol olduğu ağaçların büyük yüksek olduğu bir yerde saksağanlar daha fazladır, sürü üyeleri daha fazladır, ailesinden sürüsünden daha geç yaşta ayrılabilir ya da hiç ayrılmayabilir, çok büyük sürüler oluşturabilir.
Dosya:Mirror-Induced-Behavior-in-the-Magpie-(Pica-pica)-Evidence-of-Self-Recognition-pbio.0060202.sv004.ogvMedyayı oynat
Saksağan aynada kendini tanıyor.
Davranışları
Saksağanlar sosyal ve savunmacı kuşlardır, eşlerini, ailelerini, yavrularını ve bölgelerini korumak için ellerinden geleni yapacaklardır ama bu ters etkide gösterir; kargalar aynı türdeşi de olsa sürüsünden veya ailesinden olmadığı sürece yabancı kargaları sürüsünde istemezler, onlarla yiyecek paylaşmazlar. Sürüye yeni bir karga katılmaya çalıştığında bir süre kabul etmeyebilirler. Kargalar cenaze törenleri yapmaktadır,[20] aralarından biri öldüğünde ölünün etrafını sarıp karmaşık şekillerde birbirleriyle iletişim kurarlar. Ne olup bitiyor, anlamaya çalışırlar. Eğer aralarından birini öldürenin, zarar verenin veya yakalayanın kim olduğunu bulurlarsa ondan intikam almak isteyeceklerdir. Bunu yapan bir kedi, insan ya da herhangi bir yırtıcı hayvansa onu rahat bırakmazlar; yüzleri, vücut özelliklerini akılda tutup, her gördüklerinde alarm çağrısıyla onu rahatsız ederler. Yapabilirlerse vurup kaçabilirler. Biz insanlar kargaların nasıl bir iletişim kurduğunu, kurdukları iletişimin ne anlama geldiğini bilemeyiz. Bir kuş bilimci veya biyolog olmadığımız sürece; sesin sadece alarm çağrısı mı, normal çağrı mı ve şarkı olup/olmadığını bilebiliriz. Kargalar kendilerini besleyen insanlara teşekkür ettiğini belirtmek/sevgisini gösterebilmek için hediye getirirler; buna en iyi örnek Gabi Mann diye bir kızın kargaların getirdiği hediyelerden koleksiyonu var. Bilinenin aksine kargalar sadece esaret altında olduklarında parlak cisimlere, yiyecek dışındaki cisimlere ilgi duyarlar, onu saklarlar ve çalarlar.[21] Onun dışında doğada yaşayan bir karga parlak bir cisim gördüğünde (Yeni Kaledonya kargası hariç) fazla ilgilenmeyecektirler. Esaret altında zekalarını daha iyi kullanabilirler ama mutlu olmazlar, türdeşleri olmadığından kendini yalnız hissedecektirler. Aile içinde çoğu kez kavga ederler ama kavga fazla büyümez. Aileden veya sürüden olmayan bir karga türünden ailelerini ve kendilerini korumak için ölümüne savaşırlar.[22][23] Savaştığı kuş genelde sakatsa, hastaysa veya yavruysa ölür. Çok titiz ve gerektiğinde seçici kuşlardır. Kargalar çok sık banyo yapmayı seven ve yemek yedikten sonra gagasını silen hatta yediği leşi, çöpü, böceği dahası bulduğu her yiyeceği bile suda yıkayan bir kuş türüdür. Fırsatı olursa, bulursa en temiz suda bu işlemleri yapmayı tercih eder.
Sanılanın aksine Saksağanlar; Alacalı veya Alaca Karga değildir. Alacalı veya alaca karga (Corvus albus)[2], Avrupa Saksağanı'dır[3] . Bu iki kuş birbirine çok fazla karıştırılmaktadır. Avustralya saksağanı ise kargagiller (Corvidae) familyasından değildir. Artamidae familyasındandır.
1 Etimoloji
2 Özellikleri
3 Dağılım
3.1 Yaşam Alanı
4 Beslenme
5 Yaşam Şekli
6 Davranışları
7 Cinsler ve türler
8 Kaynakça
9 Dış bağlantılar
Etimoloji
Saksağan sözcüğü "sakız öten" sözcüğünden türetilmiştir ve buradan sakızgan sözü oluşmuş, bu sözcükten de evrilip saksağan olmuştur.
Özellikleri
Uzun kuyruklu, çeşitli tüy renkleri olan vücutlarına oranla büyük bir beyni, çok güçlü gagası ve ayakları olan omnivor (hepçil) ve savunmacı olan ötücü kuşlardır. Karga (Corvus) türlerinin hepsi ve saksağan türlerinin bazıları ortalama 7 yaşındaki[5] çocukla aynı zekaya sahiptir. Kuşlar arasında kendini aynada tanıyan tek kuş türü Avrupa saksağanıdır.[6] Yapılan deneylerde, diğer karga türlerinin aynada kendilerini gördüklerinde aynanın arkasında başka karga olup olmadığına baktıkları gözlemlenmiştir. Özetle kendilerini tanıyamamaktadırlar. Ayna deneyleri hayvanlar için kolay değildir. Buna rağmen kargagillerin görsel hafızaları çok gelişmiştir.[7] İnsan ve hayvan yüzlerini unutmazlar.[8] İyilik, kötülük yapanları veya bir insanla, hayvanla yaşadıkları önemli olaylarda insan, hayvan yüzlerini unutmazlar. Hatta eğer önbelleğine almak isterse çevredeki cansız cisimlerin görünüşlerini bile tanıyabilir, hatırlayabilirler. Fakat her yeni bilgi öğrendiklerinde eski bilgileri hatırlamak, bilmek zorlaşır. Daha da fazla yeni bilgi öğrendiklerinde ise eski bilgiler uçar gider. Sürüsünü, ailesini bu olaylara karşı uyarırlar ve olaylara göre davranıp hareket ederler. Yeni öğrendikleri bilgileri nesilden nesile aktarırlar[9] ve çok karmaşık dil yetenekleriyle aynı biz insanlar gibi iletişim kurarlar.
Alet yapabilirler; buna örnek yeni kaledonya kargalarının ağaç kovuğundaki larvalara ulaşmak için çubuk veya dal parçası kullandıkları görülmüştür,[10] çubuk kullanmasının nedeni özellikle larvayı direkt olarak yukarıya çekmekten ziyade çok daha kolay olan yolu tercih etmesidir. Larvayı çubukla dürterek larvanın sinirlenip çubuğu ısırmasını sağlamakta ve yukarı çekip yemektedir.[11] Benzer deneyler kuzgunlarda da yapılmış bir yiyecek dolusu kaba ulaşmak için suya taş vb. nesneler atıp su seviyesinin yükselmesini sağlayıp yiyeceği almayı başarmıştır.[12] Kargalar geleceğe dair planlar yapabilir ve düşünebilir.[13] İsveç'te Lund Üniversitesi tarafından yapılan araştırmalara göre primatlar "zihinsel zaman yolculuğu" ile geleceği hayal ederek düşünebilmektedir. Geleceğe yönelik plan yapma becerisinin insana özel olduğu düşünülüyordu. Şimdi, ilk kez insan dışı türlerde de gelişmiş planlama kapasitesinin olduğu anlaşılmıştır. Aynı şekilde kuzgunların da maymunlar gibi geleceğe yönelik plan yaptığı bilinmektedir. Buna en basit örnek olarak kargalar yiyeceklerini saklarlar, sincaplar sakladıkları yiyeceklerin yerlerini unuturlar ve bu sayede birçok ağacın oluşmasına katkı sağlarlar, sincapların aksine kargalar görsel hafızaları çok gelişmiş olduğu için yiyecekleri sakladıkları yerleri unutmazlar ve her yıl sakladıkları yerleri bulurlar. Yiyecek saklamanın amacı zorlu dönemlerde, kış mevsiminde veya yavrulama döneminde zorluk çekmemesidir. Yiyeceğin fazlası her zaman saklanır.
Dağılım
Pica cinsi; Avrupa, Asya, Kuzeybatı Amerika, Tibet'te ve Hindistan'ın yüksek rakımlı bölgelerinde Lakadh (Kargil ve Leh) ve Pakistan'da; Cyanopica ise Doğu Asya ve İber Yarımadası'nda bulunur.[1]17 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
Yaşam Alanı
Orman, köy, park, hayvancılığın yapıldığı yerler, fundalıklar, yaylalar ve şehirde yaşarlar. Şehir hayatına adapte olmuş kuşlardır. Şehirlerde insan çöplüklerinden dolayı sayıları daha çok ve hayatta kalma oranları diğer yaşam alanlarına göre yüksektir.
Beslenme
Saksağan ölü tavşan yerken
Hepçil bir beslenme şekline sahiptirler, hemen hemen her şeyi yerler. Meyve, sebze, tahıl, kuruyemiş, besin çöpleri, leş, her türlü et çeşidi, böcekler, omurgasızlar, tohum, yavru kuşlar, kuş yumurtaları, yavru hayvanlar (kendinden boyut olarak küçük olan, yavru veya sakat olan canlıları avlayıp yerler).[14] Şehirde yaşayan kargaların beslenmesinin %65'i insan yemeklerinden oluşur. Geriye kalanlar ise böcekler, tohumlar ve sadece %1'i leştir.[15] Doğada insan yiyecekleri bulunmadığından, yırtıcı kuşların avladıkları avları çoğu zaman yırtıcı kuşun kuyruğuna vurup çekiştirip rahatsız ederler [16] ve çalmak için uğraşırlar, fırsat olmadığında ise bekleyip geriye kalan et parçalarını ve bol miktarda daha fazla leş, tohum ve böcek yerler. Kargalar kendinden ufak yetişkin canlıları grup olup çok nadiren avlarlar. Bir avı çalmak avlanmaktan daha kolaydır. Şehirde ise yemek yiyen kediye veya köpeğe aynısını yaparlar.[17] Şehirde kedileri, köpekleri rahatsız edip yiyeceklerini çalmakta ustalaşmışlardır. Genede yiyecek çalmaktan çok aynı doğadaki gibi sıralarını beklerler, her zaman yiyecek çalmaya fırsat olmaz.
Yaşam Şekli
Saksağan Yuvası
Yavru saksağan, belirgin şekilde maviye yakın göz rengi ve gaga kenarındaki yumuşak ten rengi doku
Saksağandan saksağana yuva yapma süresi, kuluçka süresi değişir.[18] Bir saksağanın aslında gün içinde yaptığı şeyler hemen hemen aynıdır; belirli tünek, yemek/su alanları vardır. Gün içinde buralara uçarlar; yemek ararlar, zamanlarının büyük çoğunluğunu böcek aramak için kullanırlar ve gün bittiğinde tünek alanlarına gidip uyurlar. Saksağanlarda ortalama yuva yapma mevsimi şubat ayının son haftasında veya mart ayının ilk haftasında başlar. Yuvanın dış iskeleti en az kalem kalınlığındaki dallardan; yuvanın iç kısmı ise kuru ot, pamuk, tüy gibi yumuşak malzemelerden oluşur. Son olarak da yuvanın daha sağlam olması ve dalları birbirine yapıştırmak içinde çamurla yuvalarını sıvarlar. Tokyo'daki büyük gagalı kargaların (Corvus macrorhynchos) yuva yapmak için kıyafet askılıkları çaldıkları ve yuvanın yumuşak malzemesi olarak da mandaların sırtına konup tüylerini yolup kaçtıkları görülmüştür.
Yetişkin olmayan yavru saksağanların kuyruk tüyleri daha kısadır. Tüyleri yetişkinlere nazaran daha az parlaktır, gagasının kenarında ten renginde yumuşak bir doku vardır, ağzının içi kırmızıdır ve gözleri maviye yakındır, büyüdükçe göz rengi koyu kahverengi olur, gagasındaki yumuşak doku yok olur ve ağzının içinin bir kısmı (gaga altı), siyaha döner. 2 aylık olduklarında ebeveynleri ağızdan beslemeyi bırakır ve artık kendileri yemek bulup yemeye başlar ailesiyle birlikte yemek bulup yer. Bu şekilde cinsel olgunluğa ulaşana kadar (3-4 yaş)[19] yıl ebeveynleriyle yaşar. Kargalarda; fiziksel,karakter ve zeka gelişimi 1 yılda tamamlanır ama üremeye hazır oldukları yaşa çok çok sonra ulaşırlar. Cinsel olgunluğa ulaştıktan sonra kalıcı olarak ebeveynlerinden, sürüsünden ayrılırlar ve kendi sürüsünü kurar, eş edinir ve yuva yapar. Bu sayede döngü tamamlanmış olur. Kargalarda sürü ve ailenin sayısı, kuşun yaşadığı yere, yiyecek bolluğuna, yaşına ve karakterine göre değişebilir. Saksağan veya Leş kargası (Corvus cornix) yalnız yaşamazlar, sadece sürü üyelerinin sayısı daha azdır; Mesela yiyeceğin bol olduğu ağaçların büyük yüksek olduğu bir yerde saksağanlar daha fazladır, sürü üyeleri daha fazladır, ailesinden sürüsünden daha geç yaşta ayrılabilir ya da hiç ayrılmayabilir, çok büyük sürüler oluşturabilir.
Dosya:Mirror-Induced-Behavior-in-the-Magpie-(Pica-pica)-Evidence-of-Self-Recognition-pbio.0060202.sv004.ogvMedyayı oynat
Saksağan aynada kendini tanıyor.
Davranışları
Saksağanlar sosyal ve savunmacı kuşlardır, eşlerini, ailelerini, yavrularını ve bölgelerini korumak için ellerinden geleni yapacaklardır ama bu ters etkide gösterir; kargalar aynı türdeşi de olsa sürüsünden veya ailesinden olmadığı sürece yabancı kargaları sürüsünde istemezler, onlarla yiyecek paylaşmazlar. Sürüye yeni bir karga katılmaya çalıştığında bir süre kabul etmeyebilirler. Kargalar cenaze törenleri yapmaktadır,[20] aralarından biri öldüğünde ölünün etrafını sarıp karmaşık şekillerde birbirleriyle iletişim kurarlar. Ne olup bitiyor, anlamaya çalışırlar. Eğer aralarından birini öldürenin, zarar verenin veya yakalayanın kim olduğunu bulurlarsa ondan intikam almak isteyeceklerdir. Bunu yapan bir kedi, insan ya da herhangi bir yırtıcı hayvansa onu rahat bırakmazlar; yüzleri, vücut özelliklerini akılda tutup, her gördüklerinde alarm çağrısıyla onu rahatsız ederler. Yapabilirlerse vurup kaçabilirler. Biz insanlar kargaların nasıl bir iletişim kurduğunu, kurdukları iletişimin ne anlama geldiğini bilemeyiz. Bir kuş bilimci veya biyolog olmadığımız sürece; sesin sadece alarm çağrısı mı, normal çağrı mı ve şarkı olup/olmadığını bilebiliriz. Kargalar kendilerini besleyen insanlara teşekkür ettiğini belirtmek/sevgisini gösterebilmek için hediye getirirler; buna en iyi örnek Gabi Mann diye bir kızın kargaların getirdiği hediyelerden koleksiyonu var. Bilinenin aksine kargalar sadece esaret altında olduklarında parlak cisimlere, yiyecek dışındaki cisimlere ilgi duyarlar, onu saklarlar ve çalarlar.[21] Onun dışında doğada yaşayan bir karga parlak bir cisim gördüğünde (Yeni Kaledonya kargası hariç) fazla ilgilenmeyecektirler. Esaret altında zekalarını daha iyi kullanabilirler ama mutlu olmazlar, türdeşleri olmadığından kendini yalnız hissedecektirler. Aile içinde çoğu kez kavga ederler ama kavga fazla büyümez. Aileden veya sürüden olmayan bir karga türünden ailelerini ve kendilerini korumak için ölümüne savaşırlar.[22][23] Savaştığı kuş genelde sakatsa, hastaysa veya yavruysa ölür. Çok titiz ve gerektiğinde seçici kuşlardır. Kargalar çok sık banyo yapmayı seven ve yemek yedikten sonra gagasını silen hatta yediği leşi, çöpü, böceği dahası bulduğu her yiyeceği bile suda yıkayan bir kuş türüdür. Fırsatı olursa, bulursa en temiz suda bu işlemleri yapmayı tercih eder.