09-12-2021, 03:20 PM
Zıpkınla balık avı nasıl yapılır? Bu spora merak saranlar için çok fazla kaynak bulmak mümkün değil. Zevkli olduğu kadar tehlike de arz eden "Zıpkınla balık avı" sporunun merak edilenlerini yıllarını bu işe adamış Özkan Şendil'e sorduk. Kendisi de içtenlikle cevapladı...
Zıpkınla balık avı nasıl yapılır? Özkan Şendil anlattı...
"Zıpkınlı balık avı"na başlamayı düşünüyorsanız bu röportajı gerçekten okumalısınız. Bu konuda internette çok fazla kaynak mümkün değil. O nedenle bu işin üstadlarından Özkan Şendil'e Zıpkınlı balık avı konusunda merak ettiğimiz bütün soruları yönelttik. Hayatının büyük bir bölümünü suyun altında geçiren ve bu sporun eğitimi için emek veren Özkan Şendil'in bu röportajını tek nefeste okuyabilirsiniz...
Özkan Şendil kimdir?
Merhaba, ben Özkan Şendil. 1981 yılında Isparta – Eğirdir’de dünyaya geldim. Babamın mesleğinden dolayı Türkiye’nin birçok yerinde bulundum. 14 yaşımdan beri Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde yaşıyorum. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. TSSF antrenör ve sporcusuyum.
Zıpkınla balık avı merakınız nereden geliyor? Nasıl başladınız?
Çok küçük yaşlardan beri denizle iç içe bir hayat sürüyorum. Dalışa ilgim de balık merakımdan geliyor. İlkokul yıllarımda bile, elimde olta ile tüm gün balık yakalamak, en heyecan duyduğum uğraşımdı. Babamın aldığı 45cmlik Yılmaz zıpkın ve bir maske ile (paletsiz olarak) dalmaya başladım ve hiç bırakmadan aşkla bunca sene daldım çıktım, yarışmalara katıldım. Tüm sahil kasabalarını gezdim, balık avladım. Gördüm ki, bu yaşananları kaydetmezsem ve insanlarla paylaşmazsam eğer, sadece bir anı olarak yer ediyor zihnimde ve zamanla silinip gidiyor. Bu düşünceyle video kamera alıp görüntülemeye başladım avlarımı. Sonra sizlerle paylaşmaya başladım. 20 yıllık tecrübemi de bu işe yeni başlayan, gönül veren herkesle paylaşıyorum halen. Katıldığım pek çok yarışmada final heyecanı yaşadım. Kazanmak odaklı değil zevk odaklıydım önceleri. Yarışmalar hiçbir zaman belirleyici değildir çünkü... Pek çok faktörün bir araya gelmesi sizi dereceye sokar; hızlı bir bot, iyi bir radar, kamp yapabilecek maddi imkanlar bunlardan başlıcaları…
Bir önceki soruda spor dedim. Gerçekten zıpkınla balık avı spor mu? Bir federasyonu var mı?
Zıpkınla balık avı, güç, kondisyon ve çok fazla teknik içeren ciddi bir spordur. Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu ( TSSF ) kapsamında ulusal yarışmaları her sene düzenlenmektedir. 1 sene Avrupa ve 1 sene Dünya Şampiyonası olarak düzenlenen uluslararası şampiyonalara da Türkiye takım olarak katılmaktadır.
Malum birçok sporda dünyanın gerisindeyiz. Bu sporun ülkemizdeki gelişimi nasıl? Ne farklar var diğer ülkelerle?
3 tarafı denizlerle çevrili bir ülke için ne yazık ki bu sporda da oldukça gerideyiz. Yarışma düzeninden tutun da sporcu seçimine kadar yapılan yanlışlar ve federasyonun bu spor dalına olan ilgisizliği başarısızlığın temel sebepleri gibi gözükse de bu spor dalıyla uğraşan kişilerin maddi ve manevi olarak dayanıksız olması, pek çok amatör spor dalında olduğu gibi bu sporda da başarısızlığın temel sebebidir. Özellikle İspanya, İtalya, Yunanistan, Hırvatistan gibi ülke sporcuları, kendi federasyonları tarafından, haftalarca ve hatta aylarca önce, kalabalık kafilelerle yarışma meralarına gönderilirler. Tüm imkanlar ile hep beraber çalışıp, bulundukları merayı en iyi şekilde avlayacak sporcuları yarıştırırlar. Çünkü onlar için bu ciddi bir spordur. Bizim ülkemizde maalesef sadece katılmanın yeterli olduğu bir organizasyondur. Bu bakış açısı aramızdaki en büyük farktır.
Bu sporun ülkemizde gelişmesi için neler yapılmalı?
Kanaatimce, TSSF’den ayrı olarak Zıpkınla Balık Avı Federasyonu kurulmalıdır. Çok daha fazla ve lig usulü yarışmalar düzenlenmelidir. Bu sporlarda dereceye giren yarışmacılara maddi, manevi destek sağlanmalıdır.
Sizin katıldığınız turnuvalar var, aldığınız dereceler var. Biraz da bundan söz eder misiniz?
2008 Kuşadası TÜRKİYE Şampiyonası’nda 10.oldum.
2014 Erdek TÜRKİYE Şampiyonası’nda 5.oldum.
2016 Gökçeada Bölge Şampiyonası’nda 2. oldum. Takım sıralamasında da 2. olduk
2016 Fethiye Türkiye Şampiyonası’nda BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ile TÜRKİYE ŞAMPİYONLUĞUNU yaşadım.
Bu spor için eğitime gerek var mı? Varsa nereden alabilirler? Siz de eğitim veriyorsunuz sanırım.
Ben bu sporu yapmak için eğitim almadım. Bunun için harcanacak uzun seneleriniz varsa deneyerek kendiniz de öğrenebilirsiniz. Ancak bu çok meşakkatli ve maddi olarak yıpratıcı bir süreçtir. Doğru kişilerden eğitim alınılarak bu süreç hem hızlandırılabilir, hem de daha bilinçli ve sağlıklı bir şekilde bu sporun yapılması sağlanabilir. Ben de eğitim veriyorum. Camiada saygı duydukları ve bu iş için çok uzun senelerini geçirmiş insanlardan güvenerek yardım isteyebilirler.
Sıfırdan başlayacak bir kişi kaç günde öğrenebilir?
Sıfırdan başlayacak birine hiçbir eğitim zıpkınla balık avını öğretemez. Kişinin malzemeyi tanıyıp suya adapte olması, kendini keşfetmesi ve istediği gibi balık avlaması en az 1-2 senesini alacaktır. Birkaç günlük kursta öğrenebileceklerini; doğru dalış tekniği, doğru nefeslenme, doğru malzeme seçimi, ilkyardım, sığ su bayılması ve balık avlama tekniklerinin kesin doğruları ve kesin yanlışları şeklinde özetleyebiliriz. Kişi geri kalan süreçte yalnızdır ve bu öğretilenleri uygulayarak gelişimini sürdürür.
Suda kalma ve derinlik balık avı için önemli mi? Bu süre ve derinlik nasıl arttırılır?
Suda kalma ve derinlik balık avı için en önemli şey değildir. Hatta zıpkınla balık avını sığ suda ve en hızlı şekilde yapmak makbuldür. Süre ve derinlik arttırmak yalnızca suda çok zaman geçirerek yapılır. Haftada en az 5 kere dalarak, doğru beslenerek, nefes antrenmanı yapılarak geliştirilebilir. Karada ne kadar nefes antrenmanı yapılırsa yapılsın denize sık gidilmediği takdirde bu süre ve derinlikler artmayacaktır, hatta çok da riskli sonuç verebilir. Benim genelde tavsiyem doğru zamanda doğru yerde bulunup, sadece balık avına konsantre olmalarıdır.
Bir kişinin zıpkınla balık avı yapabilmesi için çantasında hangi malzemelerin olması gerekir?
Öncelikle bir zıpkıncının güvenliğini sağlaması gerekir. Onun yerini gösterecek ve daldığında yerini belli edecek, teknelerin çarpmasını engelleyecek, suyunu ve yedek malzemelerini üzerinde taşıyabileceği bir şamandıraya ihtiyacı vardır. Ayrıca; Maske, şnorkel, dalış elbisesi, eldiven, patik, palet, bıçak, zıpkın ve ağırlık kemeri olmalıdır.
Zıpkınla balık avı pahalı bir spor. Malzeme alırken nelere dikkat edilmeli?
Malzemenin balık avına uygunluğu ve sağlamlığı çok önemlidir. Doğru malzeme seçimi için bizlerden yardım istesinler. Pek çok marka ve bunların iyi ürünleri var. Güvendikleri insanlara sorsunlar. Çünkü zıpkınla balık avı kötü malzemeyle yapıldığı zaman bu işten soğumanıza yol açabilir. Zıpkınla balık avı için üretilmiş malzemeler tercih edilmelidir. Scuba dalış ve zıpkınla balık avı malzemeleri birbirinden çok farklıdır.
Zıpkın seçimi önemli sanırım. Karbon zıpkın mı, ahşap zıpkın mı? Avantajları, dezavantajları neler?
Zıpkının karbon veya ahşap olmasından ziyade, zıpkıncının zıpkından beklentisi önemlidir. Dalış derinliği, avladığı tür ve dalış stili zıpkın çeşidini belirler.
Sığ suda avlanan bir kişinin doğru bir lastik, şiş kombinasyonuyla karbon ve ahşap tüfek maliyetine girmesi yersizdir. Karbon borulu tüfekler daha hafif olduğundan manevra kolaylığı açısından tercih edilebilir. Fakat zıpkın tamamen monoblok karbon değilse karbon olması bir şey ifade etmez. Derinlik arttıkça ve avlanan balık türü irileştikçe daha kuvvetli lastiklere ihtiyaç duyarız. İşte burada ahşap veya monoblok bir karbon tüfeğin varlığına ihtiyaç duyarız. Bu tüfekler, kütleleri ve esnemez yapılarıyla lastiğin gücünü şişe en az tepme ile iletecektir. Uzun menzilli atışlar için aradığımız en önemli özellik budur. Ağaç canlı bir malzeme olduğu için, kötü yapılmış bir ahşap tüfek zamanla form değiştirip dönebilir. Karbon ölü bir malzeme olduğu için asla dönmez, şekil değiştirmez. Bundan sonrası tamamen tercih meselesidir. Ben ahşap tüfek tercih ediyorum.
Zıpkının ve kullanılan işin boyutu neyi ifade ediyor?
Zıpkınlar kullanım amaçlarına göre imal edilirler. 45 ila 75 cm arasındaki zıpkınları taş içinde kolay manevra yapabileceğimiz için tercih ederiz. 75 ila 90 cm’lik zıpkınları ise orta mesafe atışları için tercih ederiz. Gerektiğinde taşa da girebilir ve pelajik (gezici balıklar) avcılık da yapılabilir. 90 cm ve üzeri zıpkınları uzun mesafeli atışlar için tercih ederiz. Zıpkın şişlerinin boyları da zıpkının gövdesine göre minik oynamalar yapılacak şekilde üretilmiştir. Şişlerin kalınlıkları değiştikçe boylarında hafif oynamalar gereklidir, zıpkınların yüzerliği açısından.
Zıpkında makara neden kullanılmalı?
Zıpkında makara önemli bir parçadır. Sadece büyük balık vurduğumuzda bize lazım olan bir parça değildir. Bulanık ve akıntılı sularda zıpkın şişinin bir kayaya takılması gibi durumlarda, zıpkını dibe bırakıp çıktığımızda zıpkını kaybedebiliriz. Bu tip durumlarda, makaramız açılacak ve zıpkın kaybolmayacaktır. İri balık avlarında ve derin avlarda çok önemlidir. Balığı vurduğumuzda makaradaki iple onu kontrol altına alabiliriz ve makara ipi ne kadar sağlam ve uzunsa büyük balığı alma şansımız o kadar yüksek olur. Bulanık sularda açık renk makara ipi kullanılmalıdır. Dalış sırasında ipi bu şekilde görebiliriz
Yaz–Kış ayrı kıyafet neden giyiliyor? Aradaki fark nedir?
Aradaki en önemli fark, suyun ısısı ve avcılık şeklinin değişimidir. Yazın sular sıcak olduğu için daha ince neoprenden yapılmış elbiseler vücut ısımızı korumaya yeterlidir. Bu bize daha az ağırlık kullanarak daha fazla hareket kabiliyeti sağlar. Kışın ise sular çok soğuk olduğu için, vücut ısımızı korumakta zorluk çekeriz. Bu sebeple daha kalın elbiseler giyeriz, daha fazla ağırlık kullanırız ve hareket kabiliyetimiz kısıtlandığı için daha az derinlikleri tercih ederiz.
Trofe av ne demektir?
Türünün en iri avı demektir.
Kurşun ağırlığının dalıştaki önemi nedir? Derinlere dalmak için daha çok ağırlığa ihtiyaç mı var?
Kurşun ağırlığının önemi, dalış elbisesinin pozitif yüzerliliğini nötr hale getirmek içindir. Bu da bizim belli bir dengede olmamızı sağlar. Tam aksine derine indikçe ağırlık ihtiyacımız azalır. Suyun yoğunluğu karşısında vücut direnç gösteremez ve batmaya başlar. Basınçtan dolayı kullandığımız elbise de incelir. Ağırlık fazla olursa kontrolsüz bir şekilde dibe düşmeye başlarız. Bu da riskli bir durumdur.
Ölüm tehlikesi olan bir spor... Güvenlik anlamında en çok nelere dikkat edilmeli?
Öncelikle şamandıra kullanımı çok önemlidir. Bu bizi tekneler tarafından ezilmekten koruyacaktır. Herhangi bir ağa ya da zıpkın misinasına çaparize olmak (takılmak) durumuna karşı tek elimizle kolayca ulaşıp çıkarabileceğimiz keskin bir bıçağa sahip olmak çok hayatidir. En önemlisi de kesinlikle yalnız dalmamaktır. Bizi dalarken gözlemleyecek bir dalış partnerinin varlığı, pek çok tehlikeden bizi korur.
Suda bayılma söz konusu sanırım. Bunun önlemi nasıl alınır? Kişinin ne yapması gerekir?
Evet. Sığ su bayılması bizim için en önemli risktir ve bunu tetikleyen birçok faktör vardır. Bunun eğitimi alınmadan derin dalışla ilgili hiçbir girişimde bulunulmamalıdır. Alkolden, uykusuzluğa, kötü beslenmeden, yorgunluğa, yanlış nefeslenmekten, üst üste dalışlara kadar pek çok faktör bunu tetikler. Bu serbest dalışın öğreti konusudur. Kesinlikle partnersiz derin dalış yapılmamalıdır.
Yeni başlayanlarda kulak ağrısı oluyor. Sebebi nedir? Nasıl bir çözüm öneriyorsunuz?
Öncelikle kişi kulak eşitlemeyi doğru öğrenmeli ve doğru uygulamalıdır. Eğer basıncı doğru bir şekilde ayarlayamazsa ve ağrıya rağmen dalışa devam ederse kulak zarını yırtabilir. Pek çok denemeye rağmen kulağını açamıyorsa klinik yardım alabilir. Nezle ya da grip gibi rahatsızlıklar kulak eşitlemeyi çok zorlaştırır. Bu yüzden yazın dahi kulaklarını rüzgardan korumalarını tavsiye ederim.
Hangi mevsimde hangi balık vurulur?
Bu, bölgelere göre değişiklik gösterir. Balıkların göç yollarını takip ederek verimli av yapılabilir. Ben kuzey Ege bölgesinde yaşıyorum. Kasım aylarında çipura göçü başlar ve genelde kıyılara girer. Çipura akını biterken kasım sonu gibi iri kefal akını başlar ve bunların arasında levrek gelmeye başlar. Karadeniz’den güney sahillerine doğru göç eden levrek, yumurtasını güneyde sıcak suya döktükten sonra aynı rotayı izleyerek Karadeniz’e geri döner. Nisan-Mayıs aylarında levrek balıkları yumurtalarını döktüğü için oldukça zayıf olurlar ve bu aylarda da avlanabilirler. Mayıs ayında suların ısınmaya başlamasıyla yem balıkları kıyıya gelir ve bunların peşinden gelen sinarit ve akya gibi avcı türler bize daha çok av verirler.
Balık çağırma yöntemleri nelerdir? Agaşon nedir?
Agaşon, hep kullandığımız balık çağırma yöntemine verilen isimdir. Suyun dibindeki kayaların, eriştelerin, sutrelerin aralarında kendimizi kamufle ederek yaptığımız, bazen dikkat çekmek için küçük sesler yaparak beklediğimiz bir süreçtir. Başarılı bir agaşon yaptığınız takdirde buna cevap vermeyecek bir balık yoktur.
Ülkemizde vurulması yasak balıklar var mı? Hangileri?
1 Eylül 2016 tarihinden itibaren denizlerimizde orfoz ve beyaz lagos 2020 yılına kadar avlanılması yasaklanmış türlerdir. Herhangi bir şekilde, avlanması, satışı, ticareti yasaktır. Burada belirtilmesi önemli olan husus bu yasanın sadece 2 türü kapsamasıdır. Bazen bu yanlış yorumlanabiliyor. Sadece beyaz lagos yasak kapsamındadır, züber (şeytan) ve grida (plaka) lagosunun avı serbesttir.
Gece dalış yapılır mı? Tüplü dalış neden yasak?
Hava kaynağı kullanılarak yapılan bütün avcılıklar yasaklanmıştır. Gece hava kaynağı olmaksızın, ışık ile yapılan avcılık da yasaktır. Çünkü; tüple balık avlamak spor etiğine uymaz. Gece balık avlamak çok kolaydır ve ışıkla kör olan anaç balıkları avlanılarak deniz popülasyonuna çok ciddi zarar verilebilir. Gece tüple bunun yapılması neticesinde verilecek zararı hayal bile edemezsiniz.
Bu işi yapıp bildiklerini sır gibi saklayanlar var ancak siz bu işin sevdalısınız anladığım kadarıyla o nedenle bu spor ile uğraşan ya da uğraşmak isteyen insanlara en önemli 3 tavsiyeniz nedir?
Bu spora başlamadan önce eğitim alamıyorlarsa dahi güzel bir araştırma yapıp doğru malzeme ile başlasınlar. Derinlik ve sürelere hiç kafa yormadan sadece balık avlamakla ilgilensinler. Bunun riskli bir spor olduğunu unutmasınlar. Hırslarına yenik düşüp, ailelerini ve sevenlerini üzmesinler.
Rekorunuz nedir? Vurduğunuz en büyük balık nerede, ne zaman?
Balık avında rekorlar balık türlerine göre değir. Yasaktan önce Ayvalık’ta yaptığım 23 kg’lık balık avı benim en büyük balığım. Youtube da videosu da mevcuttur.
Mutlaka birçok anınız vardır ama unutamadığınız bir anınızı anlatır mısınız?
Seneler önce yaptığımız bir dalışta 30 metre derinlikte çok verimli büyük bir kaya buldum. Hemen dalış partnerim olan arkadaşımı bana güvenlik yapması için yanıma çağırdım. Sırayla dört dalış yaptım ve 4 balık vurdum. Arkadaşım da taşa inip balık vurmak istediğini söyledi. Ona dalış için indiğinde kaya levreklerini vurmamasını, merayı bozacak kötü bir atış yapmamasını ve dikkat etmesini söyledim. Sanki ben bunları hiç söylememişim gibi, arkadaşım daldı, aşağıda bir kaya levreğine atış yapmış, yukarı gelirken zorlanacağını düşündüğüm için yanına doğru bir dalış yaptım. Bu sırada yüzeye doğru geldiğini fark ettim, çok hızlı palet vuruyordu. Bir şeylerin ters gittiğini anladım. 7 metre derinlikte onu yakaladım. Suyun yüzeyine çıkarttığımda tamamen bayılmıştı (sığ su bayılması). Önce bağırarak kendisini uyandırmaya çalıştım, tepki vermedi. Maskesini ve dalış elbisesinin başlığını çıkarttım, soğuk suyun da etkisiyle kendine geldi. Bu süreç birkaç saniye sürdüğü halde bana dakikalar gibi gelmişti. Yaptığımız bu güzel sporun tehlikeli yönleriyle de yüzleşiyoruz zaman zaman... Bu anı belki sevimsiz ama ciddiyetin anlaşılması açısından değerlidir.
Bu sporda yaş önemli mi? Kaç yaş arası yapılmalı?
Yaşın çok fazla önemi yok. Çok ileri yaşlara kadar zevkle yapılabilecek bir spordur.
Haftanın kaç günü dalıyorsunuz? Bir de akşam ve sabah suyu gibi tabirler var. Açıklık getirir misiniz?
Hava müsait olduğu müddetçe, haftada bazen 4 bazen 5 gün dalışa gidiyorum. Sabah gün doğarken gidilen suya sabah suyu denir. Sabah özellikle ay karanlığı olan dönemlerde avcı balıklar gece avlanamazlar, çok acıkırlar ve sabah gün doğumuyla beraber ava çıktıklarında çok agresif ve korkusuz olurlar. Kıyılara gelip kolay av verirler.
Akşam suyu günbatımına doğru gidilen sudur. Özellikle dolunay olan ve gece ay ışığının aydınlattığı zamanlarda balıklar gece avlanabilirler. Akşam acıktıkları için yine kıyılara gelip daha kolay av verirler.
Ülkemizde bu sporu yapan en önemli isimler kimlerdir?
Sabri Kılıç, Recep Aslan, Gökay Güle, Ozan Önen, ilk etapta aklıma gelen isimler. Ülkemizde birçok iyi zıpkınla balık avı yapan arkadaşım var. Hepsi çok değerli ve saygıdeğerdir.
Türkiye’nin zıpkınla balık avı rekoru kimde? Kaç kilo?
Herhangi bir şamandıra ve yardım kullanmadan tek bir atışla yapılan en büyük orkinos avı Çanakkale’de Ozan Önen tarafından yapılmıştır. 130 kg’lık avın Youtube’da videosu vardır.
Adnan Kalça tarafından vurulan 42 kg’lık orfoz da türünün en iri avıdır.
Suda max. kalma süresi ne olmalıdır?
Suyun altında çok zaman geçirmek bir sporcu için sığ su bayılmasını hızlandıran bir faktördür. Suyun dibinde çok uzun süre kalmaya çalışmak avcılığa bir fayda sağlamaz. Bir dalış günü de 6 saati geçmemelidir. Bundan daha fazla sürede vücut çok fazla kas ve su kaybına uğrar, bu da ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir.
Balık avı için Türkiye’de en önemli meralar nereleridir?
Biz bu konuda çok şanslı bir ülkeyiz. Karadeniz’den, Doğu Akdeniz’e kadar muhteşem balık meraları var. Sadece mevsimler ve o yerin popülasyonuna göre hareket edildiğinde her yerde güzel avlar yapılabilir. Ben; Bodrum, Datça, Kaş tarafını, sularının çok berrak oluşundan dolayı beğeniyorum. Popülasyon açısından ise Çanakkale eşsizdir.
Kaçan balık büyük olur derler. Sizin hiç kaçırdığınız oldu mu?
Mutlaka oldu ve olacak... Anlatıldıkça da kilo alır o balıklar)
Sosyal Medya paylaşımlarınız oldukça ilgi topluyor. Yeni projeler de var sanırım.
Instagram hesabımı aktif olarak kullanıyorum. Kısa videolar paylaşıyorum, sorulara dilim döndüğünce cevap veriyorum. Yeni projemiz ise, Youtube kanalımız ve web sitemizi daha da içerik olarak destekleyerek, bu işe ilgi duyan arkadaşlara rehber olma niyetindeyiz.
Yakında resmi siteniz ozkansendil.com açılacak. Bunun dışında eğitim almak ve sizinle tanışmak isteyenler nasıl ulaşabilir size?
Web sitemizin iletişim bölümünde gerekli iletişim kanalları olacaktır. Ayrıca Instagram Instagram (ozkansendil) yoluyla bana ulaşabilirler.
Bu işle ilgili en büyük hayaliniz nedir?
Çektiğim videolarla ve biriktirdiğim tecrübelerle bu işin doğru algılanmasını sağlayarak kendimden daha iyi sporcular yetiştirmek benim hayalimdir.
Röportaj: Yakup Çınar - Alıntıdır.
Zıpkınla balık avı nasıl yapılır? Özkan Şendil anlattı...
"Zıpkınlı balık avı"na başlamayı düşünüyorsanız bu röportajı gerçekten okumalısınız. Bu konuda internette çok fazla kaynak mümkün değil. O nedenle bu işin üstadlarından Özkan Şendil'e Zıpkınlı balık avı konusunda merak ettiğimiz bütün soruları yönelttik. Hayatının büyük bir bölümünü suyun altında geçiren ve bu sporun eğitimi için emek veren Özkan Şendil'in bu röportajını tek nefeste okuyabilirsiniz...
Özkan Şendil kimdir?
Merhaba, ben Özkan Şendil. 1981 yılında Isparta – Eğirdir’de dünyaya geldim. Babamın mesleğinden dolayı Türkiye’nin birçok yerinde bulundum. 14 yaşımdan beri Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde yaşıyorum. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. TSSF antrenör ve sporcusuyum.
Zıpkınla balık avı merakınız nereden geliyor? Nasıl başladınız?
Çok küçük yaşlardan beri denizle iç içe bir hayat sürüyorum. Dalışa ilgim de balık merakımdan geliyor. İlkokul yıllarımda bile, elimde olta ile tüm gün balık yakalamak, en heyecan duyduğum uğraşımdı. Babamın aldığı 45cmlik Yılmaz zıpkın ve bir maske ile (paletsiz olarak) dalmaya başladım ve hiç bırakmadan aşkla bunca sene daldım çıktım, yarışmalara katıldım. Tüm sahil kasabalarını gezdim, balık avladım. Gördüm ki, bu yaşananları kaydetmezsem ve insanlarla paylaşmazsam eğer, sadece bir anı olarak yer ediyor zihnimde ve zamanla silinip gidiyor. Bu düşünceyle video kamera alıp görüntülemeye başladım avlarımı. Sonra sizlerle paylaşmaya başladım. 20 yıllık tecrübemi de bu işe yeni başlayan, gönül veren herkesle paylaşıyorum halen. Katıldığım pek çok yarışmada final heyecanı yaşadım. Kazanmak odaklı değil zevk odaklıydım önceleri. Yarışmalar hiçbir zaman belirleyici değildir çünkü... Pek çok faktörün bir araya gelmesi sizi dereceye sokar; hızlı bir bot, iyi bir radar, kamp yapabilecek maddi imkanlar bunlardan başlıcaları…
Bir önceki soruda spor dedim. Gerçekten zıpkınla balık avı spor mu? Bir federasyonu var mı?
Zıpkınla balık avı, güç, kondisyon ve çok fazla teknik içeren ciddi bir spordur. Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu ( TSSF ) kapsamında ulusal yarışmaları her sene düzenlenmektedir. 1 sene Avrupa ve 1 sene Dünya Şampiyonası olarak düzenlenen uluslararası şampiyonalara da Türkiye takım olarak katılmaktadır.
Malum birçok sporda dünyanın gerisindeyiz. Bu sporun ülkemizdeki gelişimi nasıl? Ne farklar var diğer ülkelerle?
3 tarafı denizlerle çevrili bir ülke için ne yazık ki bu sporda da oldukça gerideyiz. Yarışma düzeninden tutun da sporcu seçimine kadar yapılan yanlışlar ve federasyonun bu spor dalına olan ilgisizliği başarısızlığın temel sebepleri gibi gözükse de bu spor dalıyla uğraşan kişilerin maddi ve manevi olarak dayanıksız olması, pek çok amatör spor dalında olduğu gibi bu sporda da başarısızlığın temel sebebidir. Özellikle İspanya, İtalya, Yunanistan, Hırvatistan gibi ülke sporcuları, kendi federasyonları tarafından, haftalarca ve hatta aylarca önce, kalabalık kafilelerle yarışma meralarına gönderilirler. Tüm imkanlar ile hep beraber çalışıp, bulundukları merayı en iyi şekilde avlayacak sporcuları yarıştırırlar. Çünkü onlar için bu ciddi bir spordur. Bizim ülkemizde maalesef sadece katılmanın yeterli olduğu bir organizasyondur. Bu bakış açısı aramızdaki en büyük farktır.
Bu sporun ülkemizde gelişmesi için neler yapılmalı?
Kanaatimce, TSSF’den ayrı olarak Zıpkınla Balık Avı Federasyonu kurulmalıdır. Çok daha fazla ve lig usulü yarışmalar düzenlenmelidir. Bu sporlarda dereceye giren yarışmacılara maddi, manevi destek sağlanmalıdır.
Sizin katıldığınız turnuvalar var, aldığınız dereceler var. Biraz da bundan söz eder misiniz?
2008 Kuşadası TÜRKİYE Şampiyonası’nda 10.oldum.
2014 Erdek TÜRKİYE Şampiyonası’nda 5.oldum.
2016 Gökçeada Bölge Şampiyonası’nda 2. oldum. Takım sıralamasında da 2. olduk
2016 Fethiye Türkiye Şampiyonası’nda BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ile TÜRKİYE ŞAMPİYONLUĞUNU yaşadım.
Bu spor için eğitime gerek var mı? Varsa nereden alabilirler? Siz de eğitim veriyorsunuz sanırım.
Ben bu sporu yapmak için eğitim almadım. Bunun için harcanacak uzun seneleriniz varsa deneyerek kendiniz de öğrenebilirsiniz. Ancak bu çok meşakkatli ve maddi olarak yıpratıcı bir süreçtir. Doğru kişilerden eğitim alınılarak bu süreç hem hızlandırılabilir, hem de daha bilinçli ve sağlıklı bir şekilde bu sporun yapılması sağlanabilir. Ben de eğitim veriyorum. Camiada saygı duydukları ve bu iş için çok uzun senelerini geçirmiş insanlardan güvenerek yardım isteyebilirler.
Sıfırdan başlayacak bir kişi kaç günde öğrenebilir?
Sıfırdan başlayacak birine hiçbir eğitim zıpkınla balık avını öğretemez. Kişinin malzemeyi tanıyıp suya adapte olması, kendini keşfetmesi ve istediği gibi balık avlaması en az 1-2 senesini alacaktır. Birkaç günlük kursta öğrenebileceklerini; doğru dalış tekniği, doğru nefeslenme, doğru malzeme seçimi, ilkyardım, sığ su bayılması ve balık avlama tekniklerinin kesin doğruları ve kesin yanlışları şeklinde özetleyebiliriz. Kişi geri kalan süreçte yalnızdır ve bu öğretilenleri uygulayarak gelişimini sürdürür.
Suda kalma ve derinlik balık avı için önemli mi? Bu süre ve derinlik nasıl arttırılır?
Suda kalma ve derinlik balık avı için en önemli şey değildir. Hatta zıpkınla balık avını sığ suda ve en hızlı şekilde yapmak makbuldür. Süre ve derinlik arttırmak yalnızca suda çok zaman geçirerek yapılır. Haftada en az 5 kere dalarak, doğru beslenerek, nefes antrenmanı yapılarak geliştirilebilir. Karada ne kadar nefes antrenmanı yapılırsa yapılsın denize sık gidilmediği takdirde bu süre ve derinlikler artmayacaktır, hatta çok da riskli sonuç verebilir. Benim genelde tavsiyem doğru zamanda doğru yerde bulunup, sadece balık avına konsantre olmalarıdır.
Bir kişinin zıpkınla balık avı yapabilmesi için çantasında hangi malzemelerin olması gerekir?
Öncelikle bir zıpkıncının güvenliğini sağlaması gerekir. Onun yerini gösterecek ve daldığında yerini belli edecek, teknelerin çarpmasını engelleyecek, suyunu ve yedek malzemelerini üzerinde taşıyabileceği bir şamandıraya ihtiyacı vardır. Ayrıca; Maske, şnorkel, dalış elbisesi, eldiven, patik, palet, bıçak, zıpkın ve ağırlık kemeri olmalıdır.
Zıpkınla balık avı pahalı bir spor. Malzeme alırken nelere dikkat edilmeli?
Malzemenin balık avına uygunluğu ve sağlamlığı çok önemlidir. Doğru malzeme seçimi için bizlerden yardım istesinler. Pek çok marka ve bunların iyi ürünleri var. Güvendikleri insanlara sorsunlar. Çünkü zıpkınla balık avı kötü malzemeyle yapıldığı zaman bu işten soğumanıza yol açabilir. Zıpkınla balık avı için üretilmiş malzemeler tercih edilmelidir. Scuba dalış ve zıpkınla balık avı malzemeleri birbirinden çok farklıdır.
Zıpkın seçimi önemli sanırım. Karbon zıpkın mı, ahşap zıpkın mı? Avantajları, dezavantajları neler?
Zıpkının karbon veya ahşap olmasından ziyade, zıpkıncının zıpkından beklentisi önemlidir. Dalış derinliği, avladığı tür ve dalış stili zıpkın çeşidini belirler.
Sığ suda avlanan bir kişinin doğru bir lastik, şiş kombinasyonuyla karbon ve ahşap tüfek maliyetine girmesi yersizdir. Karbon borulu tüfekler daha hafif olduğundan manevra kolaylığı açısından tercih edilebilir. Fakat zıpkın tamamen monoblok karbon değilse karbon olması bir şey ifade etmez. Derinlik arttıkça ve avlanan balık türü irileştikçe daha kuvvetli lastiklere ihtiyaç duyarız. İşte burada ahşap veya monoblok bir karbon tüfeğin varlığına ihtiyaç duyarız. Bu tüfekler, kütleleri ve esnemez yapılarıyla lastiğin gücünü şişe en az tepme ile iletecektir. Uzun menzilli atışlar için aradığımız en önemli özellik budur. Ağaç canlı bir malzeme olduğu için, kötü yapılmış bir ahşap tüfek zamanla form değiştirip dönebilir. Karbon ölü bir malzeme olduğu için asla dönmez, şekil değiştirmez. Bundan sonrası tamamen tercih meselesidir. Ben ahşap tüfek tercih ediyorum.
Zıpkının ve kullanılan işin boyutu neyi ifade ediyor?
Zıpkınlar kullanım amaçlarına göre imal edilirler. 45 ila 75 cm arasındaki zıpkınları taş içinde kolay manevra yapabileceğimiz için tercih ederiz. 75 ila 90 cm’lik zıpkınları ise orta mesafe atışları için tercih ederiz. Gerektiğinde taşa da girebilir ve pelajik (gezici balıklar) avcılık da yapılabilir. 90 cm ve üzeri zıpkınları uzun mesafeli atışlar için tercih ederiz. Zıpkın şişlerinin boyları da zıpkının gövdesine göre minik oynamalar yapılacak şekilde üretilmiştir. Şişlerin kalınlıkları değiştikçe boylarında hafif oynamalar gereklidir, zıpkınların yüzerliği açısından.
Zıpkında makara neden kullanılmalı?
Zıpkında makara önemli bir parçadır. Sadece büyük balık vurduğumuzda bize lazım olan bir parça değildir. Bulanık ve akıntılı sularda zıpkın şişinin bir kayaya takılması gibi durumlarda, zıpkını dibe bırakıp çıktığımızda zıpkını kaybedebiliriz. Bu tip durumlarda, makaramız açılacak ve zıpkın kaybolmayacaktır. İri balık avlarında ve derin avlarda çok önemlidir. Balığı vurduğumuzda makaradaki iple onu kontrol altına alabiliriz ve makara ipi ne kadar sağlam ve uzunsa büyük balığı alma şansımız o kadar yüksek olur. Bulanık sularda açık renk makara ipi kullanılmalıdır. Dalış sırasında ipi bu şekilde görebiliriz
Yaz–Kış ayrı kıyafet neden giyiliyor? Aradaki fark nedir?
Aradaki en önemli fark, suyun ısısı ve avcılık şeklinin değişimidir. Yazın sular sıcak olduğu için daha ince neoprenden yapılmış elbiseler vücut ısımızı korumaya yeterlidir. Bu bize daha az ağırlık kullanarak daha fazla hareket kabiliyeti sağlar. Kışın ise sular çok soğuk olduğu için, vücut ısımızı korumakta zorluk çekeriz. Bu sebeple daha kalın elbiseler giyeriz, daha fazla ağırlık kullanırız ve hareket kabiliyetimiz kısıtlandığı için daha az derinlikleri tercih ederiz.
Trofe av ne demektir?
Türünün en iri avı demektir.
Kurşun ağırlığının dalıştaki önemi nedir? Derinlere dalmak için daha çok ağırlığa ihtiyaç mı var?
Kurşun ağırlığının önemi, dalış elbisesinin pozitif yüzerliliğini nötr hale getirmek içindir. Bu da bizim belli bir dengede olmamızı sağlar. Tam aksine derine indikçe ağırlık ihtiyacımız azalır. Suyun yoğunluğu karşısında vücut direnç gösteremez ve batmaya başlar. Basınçtan dolayı kullandığımız elbise de incelir. Ağırlık fazla olursa kontrolsüz bir şekilde dibe düşmeye başlarız. Bu da riskli bir durumdur.
Ölüm tehlikesi olan bir spor... Güvenlik anlamında en çok nelere dikkat edilmeli?
Öncelikle şamandıra kullanımı çok önemlidir. Bu bizi tekneler tarafından ezilmekten koruyacaktır. Herhangi bir ağa ya da zıpkın misinasına çaparize olmak (takılmak) durumuna karşı tek elimizle kolayca ulaşıp çıkarabileceğimiz keskin bir bıçağa sahip olmak çok hayatidir. En önemlisi de kesinlikle yalnız dalmamaktır. Bizi dalarken gözlemleyecek bir dalış partnerinin varlığı, pek çok tehlikeden bizi korur.
Suda bayılma söz konusu sanırım. Bunun önlemi nasıl alınır? Kişinin ne yapması gerekir?
Evet. Sığ su bayılması bizim için en önemli risktir ve bunu tetikleyen birçok faktör vardır. Bunun eğitimi alınmadan derin dalışla ilgili hiçbir girişimde bulunulmamalıdır. Alkolden, uykusuzluğa, kötü beslenmeden, yorgunluğa, yanlış nefeslenmekten, üst üste dalışlara kadar pek çok faktör bunu tetikler. Bu serbest dalışın öğreti konusudur. Kesinlikle partnersiz derin dalış yapılmamalıdır.
Yeni başlayanlarda kulak ağrısı oluyor. Sebebi nedir? Nasıl bir çözüm öneriyorsunuz?
Öncelikle kişi kulak eşitlemeyi doğru öğrenmeli ve doğru uygulamalıdır. Eğer basıncı doğru bir şekilde ayarlayamazsa ve ağrıya rağmen dalışa devam ederse kulak zarını yırtabilir. Pek çok denemeye rağmen kulağını açamıyorsa klinik yardım alabilir. Nezle ya da grip gibi rahatsızlıklar kulak eşitlemeyi çok zorlaştırır. Bu yüzden yazın dahi kulaklarını rüzgardan korumalarını tavsiye ederim.
Hangi mevsimde hangi balık vurulur?
Bu, bölgelere göre değişiklik gösterir. Balıkların göç yollarını takip ederek verimli av yapılabilir. Ben kuzey Ege bölgesinde yaşıyorum. Kasım aylarında çipura göçü başlar ve genelde kıyılara girer. Çipura akını biterken kasım sonu gibi iri kefal akını başlar ve bunların arasında levrek gelmeye başlar. Karadeniz’den güney sahillerine doğru göç eden levrek, yumurtasını güneyde sıcak suya döktükten sonra aynı rotayı izleyerek Karadeniz’e geri döner. Nisan-Mayıs aylarında levrek balıkları yumurtalarını döktüğü için oldukça zayıf olurlar ve bu aylarda da avlanabilirler. Mayıs ayında suların ısınmaya başlamasıyla yem balıkları kıyıya gelir ve bunların peşinden gelen sinarit ve akya gibi avcı türler bize daha çok av verirler.
Balık çağırma yöntemleri nelerdir? Agaşon nedir?
Agaşon, hep kullandığımız balık çağırma yöntemine verilen isimdir. Suyun dibindeki kayaların, eriştelerin, sutrelerin aralarında kendimizi kamufle ederek yaptığımız, bazen dikkat çekmek için küçük sesler yaparak beklediğimiz bir süreçtir. Başarılı bir agaşon yaptığınız takdirde buna cevap vermeyecek bir balık yoktur.
Ülkemizde vurulması yasak balıklar var mı? Hangileri?
1 Eylül 2016 tarihinden itibaren denizlerimizde orfoz ve beyaz lagos 2020 yılına kadar avlanılması yasaklanmış türlerdir. Herhangi bir şekilde, avlanması, satışı, ticareti yasaktır. Burada belirtilmesi önemli olan husus bu yasanın sadece 2 türü kapsamasıdır. Bazen bu yanlış yorumlanabiliyor. Sadece beyaz lagos yasak kapsamındadır, züber (şeytan) ve grida (plaka) lagosunun avı serbesttir.
Gece dalış yapılır mı? Tüplü dalış neden yasak?
Hava kaynağı kullanılarak yapılan bütün avcılıklar yasaklanmıştır. Gece hava kaynağı olmaksızın, ışık ile yapılan avcılık da yasaktır. Çünkü; tüple balık avlamak spor etiğine uymaz. Gece balık avlamak çok kolaydır ve ışıkla kör olan anaç balıkları avlanılarak deniz popülasyonuna çok ciddi zarar verilebilir. Gece tüple bunun yapılması neticesinde verilecek zararı hayal bile edemezsiniz.
Bu işi yapıp bildiklerini sır gibi saklayanlar var ancak siz bu işin sevdalısınız anladığım kadarıyla o nedenle bu spor ile uğraşan ya da uğraşmak isteyen insanlara en önemli 3 tavsiyeniz nedir?
Bu spora başlamadan önce eğitim alamıyorlarsa dahi güzel bir araştırma yapıp doğru malzeme ile başlasınlar. Derinlik ve sürelere hiç kafa yormadan sadece balık avlamakla ilgilensinler. Bunun riskli bir spor olduğunu unutmasınlar. Hırslarına yenik düşüp, ailelerini ve sevenlerini üzmesinler.
Rekorunuz nedir? Vurduğunuz en büyük balık nerede, ne zaman?
Balık avında rekorlar balık türlerine göre değir. Yasaktan önce Ayvalık’ta yaptığım 23 kg’lık balık avı benim en büyük balığım. Youtube da videosu da mevcuttur.
Mutlaka birçok anınız vardır ama unutamadığınız bir anınızı anlatır mısınız?
Seneler önce yaptığımız bir dalışta 30 metre derinlikte çok verimli büyük bir kaya buldum. Hemen dalış partnerim olan arkadaşımı bana güvenlik yapması için yanıma çağırdım. Sırayla dört dalış yaptım ve 4 balık vurdum. Arkadaşım da taşa inip balık vurmak istediğini söyledi. Ona dalış için indiğinde kaya levreklerini vurmamasını, merayı bozacak kötü bir atış yapmamasını ve dikkat etmesini söyledim. Sanki ben bunları hiç söylememişim gibi, arkadaşım daldı, aşağıda bir kaya levreğine atış yapmış, yukarı gelirken zorlanacağını düşündüğüm için yanına doğru bir dalış yaptım. Bu sırada yüzeye doğru geldiğini fark ettim, çok hızlı palet vuruyordu. Bir şeylerin ters gittiğini anladım. 7 metre derinlikte onu yakaladım. Suyun yüzeyine çıkarttığımda tamamen bayılmıştı (sığ su bayılması). Önce bağırarak kendisini uyandırmaya çalıştım, tepki vermedi. Maskesini ve dalış elbisesinin başlığını çıkarttım, soğuk suyun da etkisiyle kendine geldi. Bu süreç birkaç saniye sürdüğü halde bana dakikalar gibi gelmişti. Yaptığımız bu güzel sporun tehlikeli yönleriyle de yüzleşiyoruz zaman zaman... Bu anı belki sevimsiz ama ciddiyetin anlaşılması açısından değerlidir.
Bu sporda yaş önemli mi? Kaç yaş arası yapılmalı?
Yaşın çok fazla önemi yok. Çok ileri yaşlara kadar zevkle yapılabilecek bir spordur.
Haftanın kaç günü dalıyorsunuz? Bir de akşam ve sabah suyu gibi tabirler var. Açıklık getirir misiniz?
Hava müsait olduğu müddetçe, haftada bazen 4 bazen 5 gün dalışa gidiyorum. Sabah gün doğarken gidilen suya sabah suyu denir. Sabah özellikle ay karanlığı olan dönemlerde avcı balıklar gece avlanamazlar, çok acıkırlar ve sabah gün doğumuyla beraber ava çıktıklarında çok agresif ve korkusuz olurlar. Kıyılara gelip kolay av verirler.
Akşam suyu günbatımına doğru gidilen sudur. Özellikle dolunay olan ve gece ay ışığının aydınlattığı zamanlarda balıklar gece avlanabilirler. Akşam acıktıkları için yine kıyılara gelip daha kolay av verirler.
Ülkemizde bu sporu yapan en önemli isimler kimlerdir?
Sabri Kılıç, Recep Aslan, Gökay Güle, Ozan Önen, ilk etapta aklıma gelen isimler. Ülkemizde birçok iyi zıpkınla balık avı yapan arkadaşım var. Hepsi çok değerli ve saygıdeğerdir.
Türkiye’nin zıpkınla balık avı rekoru kimde? Kaç kilo?
Herhangi bir şamandıra ve yardım kullanmadan tek bir atışla yapılan en büyük orkinos avı Çanakkale’de Ozan Önen tarafından yapılmıştır. 130 kg’lık avın Youtube’da videosu vardır.
Adnan Kalça tarafından vurulan 42 kg’lık orfoz da türünün en iri avıdır.
Suda max. kalma süresi ne olmalıdır?
Suyun altında çok zaman geçirmek bir sporcu için sığ su bayılmasını hızlandıran bir faktördür. Suyun dibinde çok uzun süre kalmaya çalışmak avcılığa bir fayda sağlamaz. Bir dalış günü de 6 saati geçmemelidir. Bundan daha fazla sürede vücut çok fazla kas ve su kaybına uğrar, bu da ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir.
Balık avı için Türkiye’de en önemli meralar nereleridir?
Biz bu konuda çok şanslı bir ülkeyiz. Karadeniz’den, Doğu Akdeniz’e kadar muhteşem balık meraları var. Sadece mevsimler ve o yerin popülasyonuna göre hareket edildiğinde her yerde güzel avlar yapılabilir. Ben; Bodrum, Datça, Kaş tarafını, sularının çok berrak oluşundan dolayı beğeniyorum. Popülasyon açısından ise Çanakkale eşsizdir.
Kaçan balık büyük olur derler. Sizin hiç kaçırdığınız oldu mu?
Mutlaka oldu ve olacak... Anlatıldıkça da kilo alır o balıklar)
Sosyal Medya paylaşımlarınız oldukça ilgi topluyor. Yeni projeler de var sanırım.
Instagram hesabımı aktif olarak kullanıyorum. Kısa videolar paylaşıyorum, sorulara dilim döndüğünce cevap veriyorum. Yeni projemiz ise, Youtube kanalımız ve web sitemizi daha da içerik olarak destekleyerek, bu işe ilgi duyan arkadaşlara rehber olma niyetindeyiz.
Yakında resmi siteniz ozkansendil.com açılacak. Bunun dışında eğitim almak ve sizinle tanışmak isteyenler nasıl ulaşabilir size?
Web sitemizin iletişim bölümünde gerekli iletişim kanalları olacaktır. Ayrıca Instagram Instagram (ozkansendil) yoluyla bana ulaşabilirler.
Bu işle ilgili en büyük hayaliniz nedir?
Çektiğim videolarla ve biriktirdiğim tecrübelerle bu işin doğru algılanmasını sağlayarak kendimden daha iyi sporcular yetiştirmek benim hayalimdir.
Röportaj: Yakup Çınar - Alıntıdır.